"Izdırap çekiyorum, sen de beni seviyor musun?" Nihal Atsız'ın Ruh Adam adlı kitabını az önce bitirdim... Atsız'ın bir Uygur Masalı ile birlikte açılış yapan Ruh Adam kitabı içerisinde birden fazla konuyu, temayı barındıran psikolojisi bakımından okuyucuyu oldukça zorlayan oldukça başarılı bir eser. Ruh Adam, Cumhuriyetin ilk yıllarında subay olarak görev yapan ve bir komutanıyla yaşadığı "Kralcılık" tartışması sonucunda ordudan ihraç edilip vatan haini gibi yargılanarak hapse düşen ve sonrasında psikolojik olarak çöken Selim Pusat adlı karakterin hikayesini anlatmaktadır. Selim Pusat, Cumhuriyet karşıtı olabileceğini tahmin ettiğimiz Osmanlı'ya bağlı ve her şey den önemlisi askerliği her şeyin üzerinde gören bir yüzbaşı. Eşi olan Ayşe Pusat ise eşinin yaşadığı olaylardan ötürü mesleği elinden alınan ve geri verilen idealist bir öğretmen. Ayşe öğretmen okula döndükten sonra eski öğrencileriyle yeniden derslere başlar ve normal düzenine döner. Sınıfında daha önceden olmayan genç bir kız olan Güntülü ise tüm hikayeyi değiştirir. Selim nedenini bilmediği bir şekilde geçmişten bu kızı tanıdığını ve ona deliler gibi aşık olduğunu hisseder. Aynı hissin karşı tarafta olduğunu da düşünür. Bu noktadan sonra Selim Pusat ve Ayşe Öğretmen'in hayatı bambaşka bir noktaya evrilir. Kitabı birden fazla kategoriye koyabilmek gayet mümkün. İçerdiği aşk hikayesi bir aşk romanı, Bilim-Kurgu, Türk Mitolojisi, Psikolojik bir roman bile denilebilir. Türkçü bir yazar olan Atsız, muhteşem bir şair ve hayalperest birisi. Kitabın sonlarına doğru Selim Pusat'ın yaşadığı buhranların birinde hayal gücünde bir mahkemede yargılanır. Bilim-kurgu kitapları seven biri olarak daha önce hayal gücümün sınırlarını zorlayan böyle bir şey okumadığımı söyleyebilirim. Nihal Atsız'ın yazdığı Ruh Adam kitabını gerçekten tavsiye ederim.

Ruh AdamHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 201927bin okunma

·

48 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hüseyin İmal