Okuyucunun zihniyle durmadan oynayan yazar, okura finale kadar yaşananların gerçek mi hayal mi olduğunu sorgulatıyor. Finale gelene kadar yaşananların gerçek mi olup olmadığını anlayamadığınız bir kitap
Problemli bir ailede sevisiz büyüyen Emma küçüklüğünden beri en büyük darbeyi kolerik ''çabuk öfkelenme'' rahatsızlığından muzdarip babasından almıştı. Özellikle bir gece dolabındaki motor kasklı adam ya da ona verdiği isimle Arthurdan kurtulmak amacıyla yardım istemek için gittiği ancak duyduğu ''Hemen defol! Yoksa canını acıtırım.'' sözleriyle sonlanan gece hayatı boyunca unutamadığı bir cümleyi kafasına kazımış oldu.
Büyüyüp evlenen ve karnındaki küçükle yeni bir ailesi olan Emma, yaşadıklarıyla bir psikyatr olma yoluna itilmiştir... Bir gün konuşmacı olarak katıldığı seminerden sonraysa ona verilen oda kartıyla oteline yerleşir ve aslında bugüne kadar yaşadıklarının bundan sonra yaşayacaklarına kıyasla belki de çok küçük kalacağını öğrenecektir. Çünkü, kadınlara tecavüz edip sonra da saçlarını kazıyan ''Berber'' lakaplı seri katil ona hayatının en büyük kabusunu yaşatır.
Yaşanan kabus ayrı zamanda Emma'nın eski korkularını da gün yüzüne çıkartır. Berber'in yarım bıraktığı işi tamamlamak için geri döneceğine inanarak kendini evine kapatır. Tüm hayatı yerle bir olan Emma'nın kapısına gelen postacı bir paket getirerek komşusunun yerine teslim alıp alamayacağını sorar. Ancak Emma, oturduğu sokakta paketin üstünde yazan alıcı ismine sahip birini tanımamaktadır. Üstelik 4 yıldır o evde yaşamakta ve çevresinde kalan herkesi de bilmektedir. Her nasılsa kendini paketi almış olarak bulur ve yaşadığı kabus, o andan sonra devam edecektir.
Kitabın başlarında içine hemen giremedim. Bunun başlıca sebebi zaman atlamaları olurken atlama sonrası devamı açık uçlu kaldı gibi geldi bana. Kafam hem karıştı hem sorular oluştu aklımda. Ancak devamında kitabı elimden bırakmak gelmese de sıkıldığım zamanlar oldu ve en son sayfa 234’e kadar dayanıp yarım bıraktım. Gerilim okumayı çok seven bir insan olsam da ben bu kitabı hiç sevemedim. Tahammül edemedim devamına merak dahi etmeyi bıraktım. Devam etseydim RS ye girebilirdin. Bunun yanı sıra bölümlerde kısaydı. Okumayı daha verimli hala getirse de benim için bitti.
Zaman zaman geren, beyninizi yakan, okuduğunuzun gerçek mi hayal mi olduğunu tahmin edemediğiniz insanın aklıyla oynayan bir kitaptı. Gerilim okumayı seven biriyseniz kitabı önerebilirim. Ancak benim için 10/10 luk bir kitap değildi. Sevemedim. Daha iyilerini okumuşluğum vardı eminim ki. Belki de psikolojik gerilim olduğundan böyle hissettim. Psikolojik gerilim olarak okuduğum ilk kitaptı çünkü. 
Paket 
Sebastian Fitzek
·
56 views
Çok net ve öz olmuş, elinize sağlık
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.