Gönderi
Beklediğimden yavaş ilerleyen bir kitaptı. Özellikle filmimini kıyasla. Bella bu kitapta bir eş, bir arkadaş, bir kardeş, bir evlat ve en önemlisi bir anne oldu. Aldığı nefrete rağmen hiç de fena olmadı. Hâlâ çok güçlü bir karakter değil, olay örgüsü eksik ama önceki kitaplara kıyasla övgüyü hak ediyor.
Kitabın üçüncü bölümünden gerçekten keyif aldım. Dünyayı bir vampirin gözleriyle görmek görmek, Renesmee’nin dakika dakika dönüşümlü izlemek, Jacob ve Leah’ın beklenmedik dostluğu, farklı kültürlerden, varoluşlarına dair farklı yaklaşımlara sahip yeni vampirlerle tanışmak; Bella iyi bir anne Edward’ın istediği eş ve Charlie’yi Koruyup hala ailesinin hayatında olabilecek kız olmak için mücadele ediyor. Edward ve Bella’ın ilişkisi takıntı olarak olarak başladı ama bu kitapta hisleri bana geçti. Ama bu ilk üç kitaptaki yanlışları unutturmuyor.
Bu dünyada bu karakterlerden bazılarının çok fazla potansiyeli vardı. Carlisle, Rosalie, Jasper, Denalis’in annesi Maria, Volturi klanı, Charlotte ve Peter, Leah, Kate ve Garrett, Romenler. Romenler hakkında daha fazla şey bilmek istiyordum. Tek bildiğimiz bir paragrafta yazan çok fazla hükümet ve savaş gördükleri. 15.000 yıl yaşında oldukları. Neden Bella‘yı anlatmayi seçti ve bella’nın hikayesini neden bu şekilde anlatmayi seçti?
Neden yeni bir dünya yaratabilen ve harika geçmişleri ve muhtemelen ilginç gelecekleri olan karakterler yaratabilen bir kadın bu şekilde anlatmayi seçti neden?? Dostluk, zoofili, nekrofili arasında karar veren silah 1.01 kızın hikayesini anlatmayi seçer?
Ancak elimizdeki kitap arzulanmayacak kadar çok şeyi olan olan ve tatmin edici sonu olan 592 sayfalık bir kitap. Büyükpınar’deki imkansız savaş için 500 sayfalık bir hazırlık yapılıyor ve herkes sanki hiçbir şey olmamış gibi gidiyor. Sıkıcı. Ve diğer karakterlere ne olduğunu merak konusu çünkü tek önemli karakter Bella. Bella’yı sikeyim. Biliyor musun? Muhtemelen seriyi özetlemenin ve incelemeyi bitirmenin en iyi yolu bu.
Alıntılar;
“Mihrapta görüşürüz.”
“ beyaz giyeceğim, tanırsın herhalde.”
“Her kabadayı gibi onlar da kasıntı yürüyüşlerinin altında saklanan ödleklerden başka bir şey değiller.”
·
110 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.