Dogamiz gereği sürekli bir arayış içindeyiz.Bu arayışın adı ne olursa olsun nihai amaç aynı.Dünyamızda ortaya çıkan tüm ideolojik,sosyal ve dini sistemler,bu nihai amaçta bireye yol göstermek için kuruldu. Bu nihai amaç çok uzun bir yolun sonunda fakat ulaşmak için kurulan sistemler hiç fayda sağlamıyor hatta yaşadığımız dünyayi çekilmez hale getiriyor. Ortaya atılan bu tüm sistemler o kadar karmaşık hale getirildi ki nihai amaç bu karmasıklığın içinde kaybolup gitti.Ve insan olarak biz de kendimizi kaybettik. Okuyan bir kitle olarak sizde şunu açık şekilde göruyorsunuzdur.Bu sistemlerimiz bizleri ağır ağır tüketiyor.Hayatimizi devam ettirmek için o kadar fiziksel ve ruhsal enerji tüketiyoruz ki artık bedenlerimiz ,en önemlisi de ruhlarımız tükeniyor.Bütünlüğümüz bu sistemlerin içinde dağılıp gidiyor ve birbirine yabancilasiyor. Eğitim sitemlerimiz içinde sürekli tektipleştirilmeye maruz kalıyoruz.Ekonomik sistemlerimiz içinde makinelesiyoruz.ideolojik ve dini sitemlerimizin bir aracı haline geldik ve onlara hizmet ediyoruz. Hayatimizi anlam katmaya çalışırken hayatta kalmanın derdine düştük. Tüm bunlar bırakın birbirimize olan saygı,sevgi,güveni... kendimize olan saygı,sevgi ve güveni tüketmeye başladı.Dogamizda olan tüm iyi şeyleri kemirip kötü şeyleri açığa çıkardı.Kim olduğumuzu unuttuk.Sahte kişiliklerimiz bize hakim oldu. Sahte kişiliğimiz hep "almanın" "tüketmenin" peşinde.Bağzilarimiz içinde bulunduğu bu durumun öyle bir parçası haline geldi ki bunu farkedebilme yetisini bile kaybetti. Ben de bu sistem içinde bu durumun içinde olan bir birey olarak yaşıyorum.Ve farkında olmadigim bir sinsilikle ruhumu hastalandı. Onca terapi ve bir yıllık ilac tedavisi sonuç vermedi.Hastanenin kapısında yazan şeyi hiç unutmuyorum;"Sevgi herşeyin ilacidir". Zaten hepimiz içten içe bu sevgi denen şeyi aramıyor muyuz.Ben de kitaplara sığındım.Sevgi üzerine yazılan birkaç kitap okudum.Sevginin ne olduğunu bilemeyeceğimi kabullendim .Ama ne olmadığı hakkında kendimce bilgi sahibi oldum.Şundan emin olun sevdigimizi sandigimiz bir cok insani ve şeyi en önemlisi kendimizi sevmiyoruz ve bizi sevdigini sandığımız insanlar da bizi sevmiyor. Sonuç;" önce kendinizi sevin".Kendimi nasil gerçekten sevebilirim diye yola koyuldum.Sonuc; Kendinizi sevmek istiyorsanız önce "kendinizi tanıyın".Durum bu noktaya geldi ve ben doktoruma göre çok irdeleyen bir insanım ve bu bir "hastalik". Elime bu kitap bir şekilde geçti.Ve benim için sıfir noktasi oldu. Kitaba şu açıdan bakmanızı umuyorum; Farzedinki koca bir evrensiniz ve bu evreninin düzenini sağlayan belli başlı kaynak noktalar var. Ruh karmaşık birşey ve ucu bucağı yok ama referans alabileceğiniz belli noktalar var.Bu noktaları zor bir problemin formülleri olarak ele alın.Kim olduğunuz hakkında kendinizden baska hicbirsey size tam olarak bilgi veremez.Ve bu noktaları referans alirken kendinize karşı dürüst olmaya çalışın.Kim olmak istediginiz ile kim olduğunuzu karıştırmayın.Kitap ara ara size uyarılarda bulunacak bunları mutlaka dikkate alın.Niyetinizi saptirmamaya çaba gösterin. Kitaba gore bir öze sahipsiniz ve bu öz fiziksel dünyada nihai amacına ulaşmak ve özünü bu dünyada yansitmak için belli şeylere sahip bunlar sizin "gerçek kişiliginizi" oluşturuyor.Bu gerçek kişiligimizde "sahte kisilikigimiz" tarafından çarpıtılıyor.Sahte kişiliğimizi oluşturan şey yaşadığımız dünyadaki çevresel şartlar ve kosullandirmalar.Kitabin amacı bu sahte kişiliğinizi farketmenizi sağlamak ve bunu ortadan kaldırıp gerçek kisiliginize ulaşmak. Bu kitabı okurken id-ego-superego hakkında az da olsa bilgi sahibi olursanız.Kitabin ne kadar rafine edilmiş ve basitleştirilmiş olduğunu anlayabilirsiniz.

Kendini Tanıma RehberiJose Stevens · Akaşa Yayıncılık · 199824 okunma

··

91 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Ahmet Kurgun