Gregor bütün Avrupa’yı otostop yaparak gezmişti. Bir keresinde Avusturya’dan Norveç’e otostopla gittiğini ve tam dört gün sonra oraya vardığını anlatmıştı. Üzerinde hep aynı elbise olurdu. İnsanlarla küçük bir çocuk saflığı ve merakıyla konuşurdu. Onu daha iyi tanıdıkça, Allah’ın delilerine yani meczuplara sadece Müslüman ülkelerde değil aslında yeryüzünün her gamzesinde rastlayabileceğimizi düşündüm. Gregor bir meczup idi. İnanılmaz bir bilince sahip olmakla beraber, yaşama değil hayata odaklanmıştı. Ölüm yaşamın sonuydu, dünyanın sonuydu. Hayat ondan sonra başlayacaktı. Yaşamın tüm aciz kuytularına karşı, hayatının hakkını vermeye çalışıyordu. Dünyevî hiçbir yönü yoktu ve bunu farklı bir bilinçle, belki de normal insanlar tarafından anlaşılamayacak bir bilinçle yapıyordu.