Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Mustafa Kemal 1. Dünya Savaşı'nın çıkışını ve Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa girişini Sofya'da izledi. Yarbay Mustafa Kemal "pek yakında" bir dünya savaşının çıkacağını görmüştür. Mustafa Kemal savaşın nedeni olarak iki noktaya dikkat çekmektedir: İngiliz-Alman rekabeti, Sırbistan'ın Avusturya ve Macaristan'ın güneyindeki Slavlar üzerindeki iddiaları. Bu tespitler son derece doğrudur. Mustafa Kemal'in daha savaş başlamadan önce yaptığı bu tespitler, Mustafa Kemal'in kişiliğinin büyüklüğünü ortaya koymaktadır. Mustafa Kemal, geleceği görmekle yetinmeyip aynı zamanda Ali Fuat'a yazdığı yazılarda neler yapılması gerektiğini de ortaya koymaktadır. Bu konudaki düşünceleri ise şöyle sıralanabilir: Arap çoğunluğunun hâkim olduğu Osmanlı toprakları, İngiltere ve Fransa tarafından, Osmanlı'dan kopartılabilir. Gelecekte hiçbir şekilde duygusal hareket etmeden, Türk çoğunluğunun olduğu toprakları sınır kabul ederek siyaseti oluşturmalı ve o toprakları savunmalıyız. Pan-Turanizm ve Pan-İslamizm gibi düşüncelerden uzaklaşmalıyız, ne teşkilatımız ne de imkânlarımız bu politikaların uygulanmasına elverişli değildir. Mustafa Kemal, yönetimi elinde bulunduran İttihat ve Terakkicilerin hesapsız ve bilgisiz davranabileceklerinden, mevki ve şöhret peşindeki hırsları nedeniyle maceralara sürüklenebileceğinden de endişe duymaktadır. Mustafa Kemal'in bu konudaki düşünceleri yeni değildir. 29 Temmuz 1912'de Derne (Libya) Kuvvetleri Komutanı iken, arkadaşı Behiç (Erkin)'e yazdığı mektupta bu endişelerini dile getirmiştir: "… İhtiraslar, cehalet ve mantıksızlık yüzünden koca Osmanlı Devleti'ni mahvedeceğiz. Kuvvetli bir Osmanlı İmparatorluğu vücuda getirmeyi düşünürken, vaktinden evvel esir, sefil ve rezil olacağız. Hatanın kimlerde ve nerede olduğunu bilmiyorum. Lakin ne olursa olsun, memleket çöküş yoluna terk edilmeyecektir… Askerleri siyasetle uğraşmaktan men için kanun maddeleri yapmışlar. Ben iki sene evvel tesadüfen bulunduğum bir kongrede 'askerleri siyasetten uzaklaştırın' dediğim için mürteci oldum, idama mahkûm edildim. Zaman ve hadiseler her türlü hakikati ispat eder ve ortaya çıkarır, fakat bazen böyle yok eden bir darbe indirerek… Daha on ay evvel benim gibi naçiz bir kıdemli yüzbaşıyı susmaya mecbur etmeye, atalet içine sokmaya ne lüzum vardı."
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.