Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

17 Eylül 1914'te Mustafa Kemal Sofya'dan Tevfik Rüştü (Aras) Bey'e bir mektup göndermişti. Mustafa Kemal bu mektubunda 1. Dünya Savaşı'nın geleceğini nasıl gördüğünü açıkça ortaya koymuştu: "Birtakım insanlar vardır ki hakkımdaki fikirleri daima olumsuzdur. … Benim, her ne şekilde olursa olsun vücudumun ortadan kaldırılmasını bile doğru görebiliyorlar… … Pekâlâ bilirsiniz ki, benim hayatımda, bu ana kadar takip ettiğim gaye hiçbir vakit şahsi olmamıştır. Onun ne düşünmüş ve her ne teşebbüs etmiş isem, daima memleketin, milletin ve ordunun adına ve menfaatine olmuştur. Hiçbir zaman şahsımın öne çıkmasını ve sivrilmeyi dikkate almamışımdır… Eğer o yaratılışta olsaydım, yazık ki maceracılığa pek müsait olan muhit ve ortamlarda fırsatlar eksik değildir. Bugün de çizgim aynıdır. Gayesi vatan ve milletin kurtuluşu ve ordunun ıslahı noktasına yönelik olan ve bu gayeyi nezih ve her türlü şahsi hislerden arınmış olarak takip edenlerle beraber çalışmak, bence pek keyifli bir iş olur. Bu şartın olmaması halinde memlekete zararlı olmaktan Allah beni esirgesin. Şahsi dargınlığını birtakım menfi teşebbüslerle tatmine kalkmak adiliğine katiyen tenezzül etmem, azami yapacağım şey, istifa edip tevekkül içinde geçimimi sağlama yollarına başvurmaktan ibaret olur. Hangi tarafın galip geleceğine dair fikri kanaatimi söylemekten sakınırım. Nazik ve önemli bir devre içinde bulunduğumuza şüphe yoktur. Almanlar büyük ve hayret verici bir saldırıyla, birçok Fransız kalesini çiğneyerek sağ kanadı ile Paris'i geçip Fransız ordusunu -arkası İsviçre'ye olmak üzere- sıkıştırdı. Bunun, Almanların tek maksadı olduğuna ve onu da başardıklarında herkes fikir birliğindeydi. Ve bütün dünya artık son ve kati meydan muharebesini ve onun neticesini bekliyordu. Halbuki bu neticeye karşılık Alman ordusunun Fransız ordusu karşısında yüzlerce kilometre geri çekildiği görüldü. Doğuda Ruslarla Almanlar ve Avusturyalılar arasında cereyan eden olaylarda, Doğu Prusya'da Ruslar bozuldu. Fakat güneyde Rusların tek üstün kuvvetleri karşısında Avusturya ordusu çekiliyor, batıda Fransız ordusu taarruza hazır. Dolayısıyla Alman ordusu serbest değil. Doğuda Rus ordusu üstün ve Avusturya ordusu çekilmeye mecbur. Vaziyeti şöyle yorumlayabiliriz: Almanlar Fransız ordusunu kati meydan muharebesiyle henüz mağlup edemeyeceklerini ve Avusturya ordusunun Ruslar karşısında daha fazla dayanamayacağını görerek, batıda bütün ordu ile geri çekilerek nispeten doğuya yaklaşmak ve sonra Fransız ordusu karşısında bir savunma ordusu bırakarak kalan ordularıyla doğuya yönelip, Avusturya ordusuyla birlikte Rus ordusunu vurmak istiyorlar. Pek güzel! Fakat bu defa Rus ordusu geriye, doğuya çekilmeye başlarsa ve bu orduyu yakalayıp ezmek mümkün olmazsa ve diğer taraftan Fransız ordusuna karşı savunma için yardım talebi olursa, bu defa doğuda Ruslara karşı bir savunma kuvveti bırakıp batıya mı yönelinecek? Ve böyle mekik gibi bir doğuya bir batıya gide gele Alman ordusunun hali ne olur?" Mustafa Kemal bu mektubu yazdığı zamanda çok dikkatlidir ve biraz da endişelidir. Düşüncelerini açıklamasından bazılarının rahatsızlık duyduğunu ve hatta onun ortadan kaldırılmasını bile düşündüklerini zannetmektedir. Bu şartlarda istifa etmeyi bile aklından geçirmektedir. Mustafa Kemal o güne kadar yaptığı her şeyin memleketin, milletin ve ordunun yararına olduğuna, ancak bazılarının bu yaptıklarına olumsuz baktığına inanmaktadır. Mustafa Kemal isim vermemekle beraber kimi kastetmektedir? Mektubun ilk ve son cümlelerinde bunun işareti vardır: "Sofya'dan İstanbul'a gidip gören ve benim arkadaşım olan bir kişiye odası kapısında bir münasebetle adımın geçmesi üzerine aynen 'Onun yüzünü şeytan görsün' diyor. İstanbul'a gelip bu gibi insanların yüzünü görmek bana acı verecektir… Aziz kardeşim, hürriyetin ilanı günlerinde bilmem nerede nutuk çekmeye kalkışıp da iki şaklak üzerine kürsüden inen ve niye indin sorusuna karşı 'Ne… Şaklak ettiler ya! Demek iş bitti!' diyen ağanın hali olmaz mı? İşte bugünkü halimizi bir mizah lisanıyla ifade etmek istersek acaba aynı cümleyi tekrar edemez miyiz?" "Mustafa Kemal'in yüzünü şeytan görsün" diyen kişi Tarih Coğrafya Dünyası'na göre Enver Paşa'dır. Mustafa Kemal'in mektubun son cümlesinde tanımladığı kişi de, muhtemelen yine Enver Paşa'dır.
Sayfa 25 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
·
137 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.