Gönderi

168 syf.
·
Puan vermedi
İNCİNMİŞSİN . Herhangi bir yerimize göstermiş olduğumuz özeni, neden ruh sağlığımıza göstermiyoruz? Ki bence en önemlisi de #ruhsağlığı . Ama biz insanoğlu kurcalamayı, kaşıyıp deşmeyi söz konusu kendi hayatımız olunca nedense hep ikinci, hatta çok daha sonraki plana atıyoruz. Sanki ortaya döksek ' deli ' yaftası yiyecekmişiz gibi!! Diğer taraftanda sahte acılar, sahte travmalardan gerçek yıkımlar, gerçek yaralar oluşturuyoruz kendimize. Kısacası kendimize travmalar arıyoruz delice. Bilmemiz gereken şu ki, kötü hatıralar travmalarımız değildir! Ve her olumlu gibi görünen de sonu kestirilemeyen bir bilinmezliktir bizlere. Peki FOMO nedir biliyor musunuz? Başkalarının sosyal etkinliklere katıldığını, deneyimler yaşadığını veya trendlere ayak uydurduğunu gördüğümüzde hissettiğimiz endişe ve rahatsızlık duygusu. Bizler ise FOMO' dan korunmak adına; önceliklerimizi belirlemeli, sosyal medya gibi haber sitelerini sınırlamalı, kendi ritmimizi bularak ilerlerken dijital detoks yapmayı unutmamalıyız. FOMO kontrolü için farkındalıklarımızı geliştirmeli, kendi ihtiyaç ve değerlerimizi belirlemeli, sosyal medya kullanımını sınırlayıp her gün şansımızı görmek adına şükrettiğimiz an' ları unutmamalıyız. Anı yaşayarak kendimizi desteklenmiş hissedeceğimiz gerçek arkadaşlarla birlikte, kendi hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemeliyiz. Acı bir bağdır. Acının olmadığı yerde mutluluk yoktur. Mutlu olmak bir sorunu çözmektir, bir sıkıntıyı gidermektir, bir zorluğun üstesinden gelmektir. Mükemmel olmadığını kabul ederek sorunları çözerek ilerleyin..Olduğunuz halinizle elinizden gelenin en iyisini yapacağınıza inanarak cesur olun! Kim olmak istediğini hatırlayarak ne yapıp ne yapmaman gerektiğinden emin ol. Bir tek başımıza gelen iyi ya da kötü deneyimlerden oluşmaz hayat. Arada geçen zaman bir süreçtir bizlere ve o süreç bizi olmak istediğimiz kişiye ulaştıracak unutma. Yaratıcılık ve hüzün bir sarmal gibi birbirine dolanmıştır adeta. Nostalji ise bize faydalıdır dozunda oldukça. Öz-şefkat, kendimizi eleştirip kendimize sert olmak değil, yaşadığımız zorluklara anlayış ve şefkat ile yaklaşmaktadır. Kendimizi kabul edip kusurlarımızı ve hatalarımızı affedip kendimize hoşgörülü davranarak kendi ihtiyaçlarımıza öncelik vermektir . Kırılsan ciddiye alınırsın, yıkılsın destek alırsın ama incindiysen eğer hafife alınır yaşadığın. Oysa bir kemik bile kırıldığında daha çabuk iyileşir, çatladıysa daha zor... Yas tutarsan depresyonda olduğuna, günlük yaşamına devam edersen gamsız olduğuna kanaat getirecekler... diyerek " Anlatsan hafife alınacağını düşündüğün her konuda yalnız hissetmemen için yazdım bu kitabı " diyor sevgili Melis Bozkurt . Nasıl bir anıya dönüşeceğimizi nasıl bir hayat yaşadığımız, nasıl bir duruş sergilediğimiz ve nasıl bir insan olduğumuz belirleyecek, derken tüm bu anıları oluşturan duygusal gerçekliklerimizi anlatıyor bizlere satır satır. İçerikte verilen film isimleri, kitap adları, yazarlar ve en sonundaki dene bunu kısımları şahane . Elimden geldiğince izleyip okuyup deneyeceğim her bir maddeyi kesinlikle. Yani demem o ki, bol bol altını çizip kendinizin dik durması için önerilen tekniklerle keyifli bir okuma sizleri bekliyor. Bu kitabın yazarı sizsiniz, hikayenizin gidişatı da sonu da size bağlı. Ve kalem senin elindeyken hikayeni başkasına teslim etme!
İncinmişsin
İncinmişsinMelis Bozkurt · Destek Yayınları · 202335 okunma
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.