Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

340 syf.
·
Puan vermedi
Tarihi kurgu
Çok güzel bir tarihi kurgu romanı. Bosna Savaşını anlatıyor temelde. Ama Hırvatistan Sırbistan Slovenya Karadağ derken bütün Balkanların haritası çıkartılıyor aslında. Balkanlara ilk yerleşen İliryalılardan Bosna savaşına kadar bilinmesi gereken çoğu şey kurgunun içine yedirilmiş. Bosnalıların Bogomil inancı ile müslümanlığın benzerliği sayesinde Osmanlının etkisinde kaldıkları dönem müslümanlığa geçişleri, ayeı bir millet olduğunu kabullenemeyen Hırvat ve Sırplardan ayrışan gösterişsiz kilise ve din adamlarıyla ayrı bir millet olduklarını vurgulamak istemeleri. Kitabın başları karakterler geri planda tutularak daha çok siyasilerle geçiyor ki ana karakter zaten gazeteci. Sonlara doğru kurguya yön verilip bitiş yapılıyor. Kitabı okurken sadece Bosna savaşı değil genel dünya üzerindeki savaşlar hakkında fikir sahibi oldum. Dini inanç ayrılıklarının savaşları nasıl başlattığı, hatta mezhep ayrılıklarının dahi savaşa neden olduğunu öğrendim. Bir zamanlar beraber yaşamış olan hırvatlar ve sırpların boşnakların kendi milletinden olduğunu savunmaları, kendi aralarındaki mezhep çatışmalarına rağmen Bosna topraklarını gizliden paylaşmaları, olanın her türlü Müslüman Bosna halkına olması, boşnakların Müslüman Bosna halkı olarak adlandırılmasının onların topraklarına göz dikmeye yeterli sebep oluşturması. Olay en başında Sırpların büyük Sırbistan kurma hayaliyle Yugoslavyaya yayılmış olan Sırpları bir araya getirme girişimleriyle başlıyor. Diğer cumhuriyetlerde azınlık olarak yaşayan Sırplar medya aracılığıyla eziyet gördükleri yalanıyla propagandalar yapıyorlar ve ayaklanıyorlar. Bu şekilde bulundukları bölgelerin hakimiyetini ele geçirmeye çalışıyorlar. Bunların hepsini planlayan ise Slobodan Miloseviç. Sıra Hırvatistana gelince Hırvatistan bağımsızlığını istiyor. Hırvatistandan sonra sıranın kendilerine geleceğini bilen Bosnanın cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç Hırvatistanın bağımsızlığını geciktirmeye çalışıyor ama sıra Bosnaya geliyor. Hem de daha kanlı ve acımasız şekilde. Normal bir insanın aklına bile gelemeyecek işkenceler, yaşlı çocuk demeden yapılan katliamlar.. Ve insan hakları diye bağıran Avrupa'dan umulan medet, hatta soykırıma uğradı diye medet umulan Yahudiler, Bosna müslüman diye mum kesilen Avrupa. Yazar tarafsız kalmaya çalışsa da Aliya İzzetbegoviçi aşırı barışçıl bulması nedeniyle eleştiriyor, bu hissediliyor. Genel olarak beni yazı diliyle ve verdiği tarihsel bilgilerle beni çok etkiledi ve bazı şeyleri görmeme neden oldu. Mesela bizim de Türk devletlerini bir araya getirme hevesimiz var. Biz katliam yapmıyoruz bizimki sadece bir hayal ama harekete geçen Sırpların nasıl diğer milletlerin hayatına mal olduğunu görüyoruz. Ya da mesela kendilerini Türk olarak kabul etmeyen başka milletlerin etkisi altında yozlaşmış bazı milletler var. Onları Türk kabul etmek ya da onlarla tarihi münakaşaya girmeyi gereksiz buluyorum. Çünkü öyle bile olsa o geçmişte kalmış, artık onlar kendilerini başka bir millet olarak görüyor, ısrarcı olmanın ancak zararı olur ki örneğini yine Sırplarda görüyoruz.
Sevdalinka
SevdalinkaAyşe Kulin · Everest Yayınları · 202012,8bin okunma
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.