Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Hümanist dünya görüşü bizde yanlış anlaşılmış ve adeta Türklüğe karşı bir hareket sayılmıştır. Oya hümanizm gerçek anlamı ile “özgür düşünce” demektir. Dünyada ilk defa MÖ 6.yy’da doğa filozofları, cinlerden,perilerden,batıl inançlardan sıyrılmış hür düşünce ile bilimsel araştırmayı yurdumuzda, Ege kıyılarındaki kentlerde kurmuşlardır. Özgür düşüncenin ilk önce batı Anadolu topraklarında bir doğu-batı sentezi olarak ortaya çıkma hususunu değerlendirmemiz akıllıca bir tutum olur. Kaldı ki, doğa filozoflarına dayanan ilk hümanist hareket, yani özgür ve objektif araştırma yöntemi yani ilk rönesans islam uygarlığında geliştirilmiş, bu özgür ve bilimsel çalışmalarda Türk asıllı ibn-i sina, Farabi, biruni en önemli rolleri oynamışlardır. Bu nedenle hümanist düşünceye düşman olmak, kendimizi inkar anlamına gelir. Hititler, hint-Avrupalı bir dil konuştuklarına göre Türk değildiler, ama biz Urartuların, friglerin, lidyalıların, karyalıların, likyalıların olduğu üzere Hititlerin de çocuklarıyız. Türkler Anadolu’ya geldiklerinde bütün bu etnik topluluklarla olduğu gibi, yunan, roma ve Bizans halklarıyla da birleştiler. İslamlık kabul eden Türk oluyordu. Atalarımızın hoşgörülü yönetimi sayesinde Türkler ve Anadolu sakinleri kaynaştılar. Böylece bugünkü Türkiye ortaya çıktı. Anadolu’nun bütün geçmişini kendimize yabancı sayarsak; öyleyse burada gerçekten de yabancı sayılırız. Toplumumuzda gelenekçilerle yenilikçilerin çatışması sürüp gidecektir. Özümde bu düşünce savaşı en sağlıklı yoldur. Bir toplumda herkes gelenekçi olursa o toplum yozlaşır ve yerinde sayar. Buna karşılık herkes yenilikçi olursa, bu kez birikim olmayacağından, istikrar sağlanamayacağından yok olma tehlikesi baş gösterir. Asıl sorun; bu iki görüşün sağlıklı, dengeli bir bileşkeye oturtulmasıdır.
Sayfa 608Kitabı okudu
·
54 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.