Gönderi
Sakıncalı Piyademiz, Kalkapsız Kuvvacımız Uğur Mumcu der ki: ''baskıya boyun eğmeyen, gelen geçen yönetimlere maşalık etmeyen, içinde insanlık onurunu bir değişilmez hazine gibi saklayan insanlardır çağlarına ve toplumlarına yakışanlar.''
İşte bu kitap bizim çağımıza ve toplumumuza yakışan insanların bir bir katledilmesinin ardından yazılan anma yazılarından oluşmuştur. Dost Uğur Mumcu'nun, dostlarına vedası niyetine anma yazıları... Her biri bu ülkenin aydınlığı/ilerisi olan, inançlı, dimdik, onuruyla yaşamış, ömürleri boyunca yollarından sapmamış devletimizin üvey evlat olarak görüp cezalandırdığı aydınlarımızın ardından oluşan anma yazıları...
Çok dost bir insan olan Uğur Mumcu'nun pek çok dostu vardı, ve nerdeyse hepsi aynı sonu paylaştı. Kitapta öldürülen dostlara bakınca Türkiye'nin neredeyse aydın katliamına uğradığını söylemek hiç de abartı olmaz. Necmettin Giritlioğlundan, Koray Doğan'a, Necdet Bulut'a, Ergin Günçe'ye, Abdi İpekçi'ye, Behice Boran'a, Çetin Emeç'e, Muammer Aksoy'a , Turan Dursun'a, Musa Anter'e yapılan bu aydınkırım ile bugünlerin Türkiye'sinin temelleri atılmıştır, bu isimlerin katilleri halen bulunamamıştır, faili meçhul denilen faili meşhur cinayetlere kurban giden aydınlarımız halen mezarlarında adalet beklemektedir, Uğur Mumcu bu dostlar unutulmasın hakları aransın diye dost yüzleri tarihe not düşmüştür ne yazık ki kendisinin de çok geçmeden tarihe not düşülenler arasında olacağını bilememiştir. Bilse de bundan korkmamış, inandığı doğruları yüreklice yaşamış, atatürk ilkelerini ölümüne savunmuş, laik, cagdaş, atatürkçü bir inanç uğruna can vermiştir, kitaptaki tüm dostları gibi. İşte bugün bu ölüler yaşayanlarımızın çoğundan bize daha yakındır ve bizler kendilerine hala bir yaşam hakkı borçluyuz, unutmamak ve her daim haklarını aramak hepimizin boynunun borcudur.
··
1 plus 1
·39 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.