İnsan ruhuna yöneliş, psikoloji ile yakından ilgilendiğim bu dönemde hem zor hem güzel bir okuma deneyimi oldu. Benim açımdan bazı noktalar hâlâ karışık ama her okuduğum kitabında Jung amcanın düşüncelerini daha iyi anlıyorum. Çeşitli konferanslardan oluşturulmuş bir kitaptı. Düşler konusu yine ilgi çekici ve tedirgin ediciydi.
Şu sözleri bile insan psikolojisinin tüm insanlık adına ne kadar önemli olduğunu gösteriyor:
“İnsan için en büyük tehlikenin açlık, deprem, mikroplar, kanser olmayıp, yalnızca insanın kendisi olduğu, göz kamaştırıcı bir açıklıkla ortaya çıkmıştır. Nedeni ortada: Ruhsal yaraları saracak, etkili bir çare yok henüz. Oysa bu yaralar doğanın en acımasız, en büyük yıkımlarından daha da yok edicidir! İnsanı olduğu gibi, halkları da korkutan en büyük tehlike, psişik tehlikedir. Beliren genel güçsüzlüğün nedenleri, bilinçaltını hiç dikkate almaksızın tek bilinçle, ama yalnızca bilinçle ilgilenilmiş olmasıdır. Bunun sonucu olarak insan için en büyük tehlike, bilinçaltı etkilerin biriktiği kitleden kaynaklanır ve bilincin akılcı direnmelerini susturur. Her kitle örgütü, dinamit yığınından farksız gizli bir tehlike oluşturur. Çünkü buradan, kimsenin istemediği ve hiç kimsenin de engelleyemeyeceği etkiler yayılır! Bu nedenle psikolojinin ve onun bilgilerinin, buluşlarının yaygınlaşması ve böylelikle insanların başları üzerinde dolaşan büyük teh likelerin nereden kaynaklandığını öğrenmeleri gerekir. İnsanların, modern savaşlar olarak beliren büyük yıkımlardan kendilerini korumaları herkesin tepeden tırnağa silahlanmasıyla olmaz! Silah yığınları savaşları gerekli gösterir! Gelecekte, bilinç setlerini yıkıp kurtularak dünyayı tehlikelere sürükleyen bilinçaltının yarattığı koşulları yok etmek, daha yeğlenir bir durum değil midir?
Umarım, tüm insanlık için geçerli olan bu sorunu aydınlatmaya yarayacaktır bu kitap.”
Carl Gustav Jung
Bundan sonraki okumalarım Jung’un kendi kitaplarından ziyade sıklıkla bahsettiği yazar ve eserlerden olacak efenim.
Herkese keyifli okumalar dilerim…