Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Dahası da var kuşkusuz, hele günümüzde! Kadın taraftarlara ya da oyunculara bile bulaşan maço bir kültür; cinsiyetçi, militarist ve milliyetçi sloganlar atan fanatik taraftarların şiddeti, sokak kavgaları, hatta birbirlerini öldürmeleri; holiganlar arasında örgütlenen ırkçı, dinci gruplar, dazlaklar; rakip takımlara düşmanlık söylemleri geliştirip çeşitli entrika ve rüşvetlerle takımına saha dışı avantaj sağlamakla övünmekten çekinmeyen mafya babası kılıklı kulüp başkanları; hile yapma ve kara para aklama sanatına dönüşen trilyonluk bir küresel sanayi; halkı oyalamak isteyen diktatörlerin elinde bir oyuncak, halkların yeni afyonu, yeni panem et circenses; genç yaşta milyoner olan yıldız oyuncuların magazin basısını besleyen şımarıklığı; sözde "yorucumların" saatlerce televizyonda sergilediği gezevelikler, içinde bolca nefret söylemi barındıran kof ve saldırgan klişeler ve daha nice rezillikler... Bilmez miyim? Öte yandan bu mide bulandırıcı gerçekler, futbolun özünde bir oyun olduğunu bize ille unutturmalı mıdır? Portekizli diktatör Salazar kanlı rejimini "Fado, Fatima, Futbol" sloganıyla sürdürdü diye artık hiç mi Fado dinlemeyeceğiz? Söyleyen Amâlia Rodrigues ya da Zeca Afonso olsa bile mi? Fatima'dan vazgeçilmesinde bence bir sakınca yok gerçi ama ya futbol? Çocuklar futbol da mı oynamasınlar? Eduardo Galeano'nun Gölgede ve Güneşte Futbol'unu nasıl yok sayarız? "Bana nasıl oynadığını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim..." diyen Uruguaylı üstadın belirttiği gibi: Eğer bir çocuğa mutluluğu tarif etmek istiyorsanız oynasın diye önüne bir top yuvarlayın yeter. Her oyun gibi futbolun da bir yönüyle evrensel bir dil olduğunu, hiç tanımadığımız insanlarla bağ, hatta ünsiyet kurmamızı sağladığını görmezden gelebilir miyiz?
Sayfa 39 - Everest & 1. Baskı & Gazozuna MaçKitabı okudu
·
45 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.