Selammmm.Bugün sizlere Gölgenin Güneşi serisinin ikinci kitabı ile geldim.İlk kitabın yorumunu kısa bir süre önce sizlerle paylaşmış ve çok beğendiğimi belirtmiştim.İkinci kitapta tüm hızıyla ve tüm beklentileri karşılayarak bizlerle buluştu.İlk kitapta serinin konusuna değinmiştim.Asker olmayı çok isteyen ve bunu başaran,bordo bereli Üsteğmen Bahar ve bordo bereli Üsteğmen Yağız’ın hikayesini konu alan serimiz de ilk kitapta Bahar’ın yılmadan kendini time kabul ettirmesini,bununla da kalmayıp büyük ön yargılara sahip olan Yağız’la birbirlerine aşık olmalarını okumuştuk.Aralarında ki hem iş hem de aşk ilişkileri çok iyi giderken Yağız son çıkacakları görev çok tehlikeli olduğu için bir bahane ile Bahar’ı göreve getirmemiş ve görevine çok düşkün olan Bahar bunu öğrenince de yer yerinden oynamıştı.İşte ilk kitabımızda bu olayın getirileri ile bitmişti.İkinci kitapta tam da buradan başlıyor diyor bu seriyi mutlaka okumanızı tavsiye ediyor ve konuya geçiş yapıyorum. #konusu Gittiği son görevde yaralanan Yağız üsteğmen gözünü açtığı hastane odasında Bahar’ı son görüşü olduğunun farkında bile değildir ki uzun gecenin sabahında Bahar üsteğmen ortadan kaybolmuştur.Tabi ki bu durum Yağız’ı delirtmiş,hastane de kimse onu zapt edememiştir.Bahar’ı bulmak için tüm mücadeleleri vermiş ama bir türlü bulamamıştır.Ama yılmamış sonunda sevdiği kadını bulmuştur.Fakat Bahar ne kadar aşık olsa da görevine saygı duymadığı için Yağız’ı affetme taraftarı değildir.Ama Yağız da hatasını anlamış ve kendini affettirmek için her şeyi yapmaya kararlıdır ki aşk her zaman olduğu gibi burada da galip gelmiştir. Bol aksiyonlu,bol aşklı,bol görev dolu bir hikaye ikinci kitapta sizleri bekliyor…

Gölgenin Güneşi 2Meryem Soylu · Parola · 202426 okunma

·

25 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.