Gönderi

86 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
| HİÇLİK ya da HER ŞEY |
Öncelikle arkadaşımın önerisi üzerine okuduğum daha sonra da bağ kurup acısını kendi canımda hissettiğim bir eser olduğunu söyleyerek başlamak istiyorum. Kitabımızın ismi "Hiçlik ya da Her şey" başta kitabın adını okuyup neden böyle bir isim seçildiğini sorgulamıştım. Kitabı bitirdiğimde ise tekrar kendi kendime sorgularken buldum bu başlığı. Gerçekten Hiçlik ya da Her şey miydi, yoksa Hiçlik içinde olan Her şey mi veyahutta Her şeyin içinde olan Hiçlik miydi mesele? Hepimizin hayatla ilgili meselesi vardı ve başlık dahi kendi spekülatiflerimize göre yorumlandırılınabilirdi. Seçim de yapabiliriz, hiç bir şeyi seçmesek de bu yine de hiç bir şeyi seçmemeyi seçmek olsa bile. Koşturuyor hayat, ona yetişmek için bizi de ittiriyor arkamızdan. Kimimizi sertçe, dizleri üzerine düşürerek alıştırıyor temposuna kimimizi ise narin bir dalgayla başlatıp uçurumdan aşağı aniden çarpıyor. Bizden başka bizi gören gözler olmasa şimdi nerede olurduk, sonuna kadar bağlı kaldığımız şeyler uğruna, kaç kere her gün kendi hayatımızı bağışladık kim bilir? Devam ediyoruz evet, bir türlü devam edebiliyoruz. İnancı kuvvetli olandan, inancı olmayana kadar herkes yine de tutunuyor o ince, yaprakdan narin hayat dallarına. Saatlerce yalnız kaldığımızda kafamızda yine bizi yalnız bırakmayan o karamsar düşüncelerle kavgamız ne zaman son bulacak kim bilir? Ne onlar susacak ne biz cevap vermeyi bırakacağız. Düşmanı uzakta aramamak lazım. Bir avuç insan, zaten aramızın bozuk olduğu bu hayat yetmez gibi daha çok bezdirir ya bizi yaşamdan. Bir nefes almak isterken insan, bıkar ya öyle anlarda. Öyle işte. Ne insanlar susuyor ne acılar diniyor, ne giden dönüyor ne kalan gidebiliyor. İzler siliniyor dünyadan, izliyor kalıyor insan olan. Kıyamet kopuyor bir yandan, beden burda da ruh bir zaman sırra kadem basıyor... Ah şu yaşam, ah şu kader! Nasıl kızmasın insan? Nasıl suçlamasın birilerini? Birini bulamazsa kendini. En çok da kendini... Kimseye güvenmeyen savaşçılar ilan ediyoruz kendimizi, oysa ne çok istiyoruz değil mi? Avutulmayı. Birilerine sırtımızı dayamayı, şefkat bulmayı, sarılıp sığınmayı... Yazarın teknikleri, kullandığı üslup, metaforlar oldukça başarılı. Hikayenin bölümleri, yazılma amacı titiz bir şekilde işlenmiş. Elinize alıp bırakamadığınız, göz açıp kapayıncaya kadar biten bir eser. Kesinlikle okuyunuz.
Hiçlik ya da Her Şey
Hiçlik ya da Her ŞeyTuğba Saydam · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 2024142 okunma
··
8 artı 1'leme
·
366 görüntüleme
Tuğba Saydam okurunun profil resmi
Değerli incelemeniz için çok teşekkür ediyorum. Anlatımınızın gücü beni de bir yerlere sürükledi. Çok hoş.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.