Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

779 syf.
8/10 puan verdi
Budala; sara hastası olan, saflığı ve masumiyeti temsil eden Prens Mışkin etrafında dönen olayları konu edinen ve kitapta yok yok dedirten bir Dostoyevski klasiğidir. Kitaba derinlemesine baktığımızda Dostoyevski'nin; hastalık psikolojisinden, ölüm korkusuna, yaşama tutkusundan, din-Tanrı-ahlak sorgulamasına, saf iyilikten, aşka, gururdan, var oluş problemlerine kadar birçok konuyu yine bu eserinde de işlediğini görüyoruz. Bunu da elbette çeşitli karakterler üzerinden kendine has o tarzıyla başarıyla okuyucuya aktarmaktadır. Kitapta o kadar, kitabın arkasında belirtildiği gibi, çılgınlık denebilecek enteresan olaylar oluyor ki okuyucu "Bunlar neyin peşinde" "Bu da neydi böyle" şeklinde cümlelerle baş başa kalabiliyor. Hatta okuyucu tam artık her şey çözülüyor dediği anda olaylar bir daha düğümleniyor ve bu sebeple kitabın kurgusunu tahmin etmek de zorlaşıyor. Kitap hakkında bu kısa bilgilerden sonra önemli gördüğüm karakterlerden bahsetmeye başlayabiliriz. Öncelikle kitabın henüz giriş kısmı diyebileceğimiz bir yerinde Dostoyevski; Prens Mışkin karakteri aracılığıyla çok başarılı bir idam mahkumu tasviri yapmaktadır. İdam mahkumunun asılma haberini alırken, asılmaya götürülürken ve asılmasından birkaç dakika önceki duygu yükünü, zihin yapısını ve psikolojik durumunu bütün çıplaklığıyla ele almaktadır. Dostoyevski'nin kendisi de zamanında idam cezasına çarptırıldığı için bu denli berrak bir anlatım yapabilmesinin normal bir durum olduğu aşikârdır. Yine Mışkin üzerinden sara hastası bir insanın nöbet durumundaki zihinsal faaliyetlerini başarılı bir şekilde aktarmaktadır ve yine Mışkin üzerinden saf iyi olma durumunu işlediği söylenebilir. Öyle ki Prens Mışkin her şeyin farkında olan zeki bir insan olmasına karşın çeşitli entrikalarla defalarca kendi kuyusunu kazanları bile affetmesi, insanlara hangi kesimden olurlarsa olsun yardımcı olmaya çalışması, Nastasya Filippovna'yı olduğu gibi kabul etmesi ve ona acıdığı için evlenmek istemesi gibi çeşitli sebepler kitaptaki diğer karakterler tarafından "Budalalık" şeklinde nitelendirilmesine yol açsa da bütün karakterlerin Prens Mışkin'e derin bir saygı ve sevgi duyduğu söylenebilir. Düşünsenize bu kadar gururlu, hırslı, iki yüzlü, aşağılık ve çıkarı için hareket eden insanın arasında böylesine temiz bir insan bulmuşsunuz elbette sevgi de saygı da duyarsınız. Bu da en çok Lizaveta Prokofyevna aracılığıyla okuyucuya aktarılıyor. Ve yine Prens Mışkin üzerinden (Ne Mışkin'miş dediğinizi duyar gibiyim) katolik-ortodoks mezhep çatışmalarının işlendiğini görüyoruz. Son olarak Prens Mışkin'in alt ve üst tabaka arasında bir köprü görevi gördüğü de söylenebilir. Prens Mışkin'den sonra kitabın en önemli karakteri bence İppolit'tir. İppolit, iki hafta ömrü kalan nihilist bir gençtir. Hani Dostoyevski'nin ateist karakterleri deriz ya o tiplerden. Dostoyevski, bu karakter üzerinden ölüm gerçeği karşısında yaşama dört elle sarılmayı işlemiştir. Ki İppolit'in iki haftalık ömrü kalmasının yanında uzunca bir ömür yaşayacak olmalarına rağmen mutsuz, ya da yaşamayı bilmeyen insanları eleştirdiğini görüyoruz. Dostoyevski yine İppolit aracılığıyla, Karamazov Kardeşler'deki İvan kadar derinlemesine olmasa da, Tanrı ve ahlak sorgulamasını, var oluş problemlerini işlemiştir. Dostoyevski; Nastasya Filippovna, Aglaya ve Rogojin karakterleri aracılığıyla da güzelliği, aşkı, gurur ve tutkuyu işlemiştir. Bir de bunlara ek olarak Dostoyevski'nin dar kafalı ve biraz daha akıllı diye nitelendirdiği bazı karakterler var. Günlük hayatın her yerinde bulundukları için kitabın kurgusu ve kurgunun devamı için önemli bir yere sahip olsalar da yazar tarafından bunlar aracılığıyla çok bir şey aktarılmak istenmemiştir. Son olarak şunu artık kesinlikle söyleyebilirim: Var olmuş bütün yazarlar bir yana Dostoyevski bir yana. Bence hiçbir yazar Dostoyevski kadar insan ruhunun uçurumlarında bu denli gezmemiştir. Bu yüzden Dostoyevski okumak ayrıcalıktır diyenlere katıldığımı belirtmekle beraber artık incelemeyi bitirerek sizlere keyifli okumalar diliyorum.
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225,2bin okunma
·
1 artı 1'leme
·
232 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.