Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

·
Puan vermedi
Çevre eğitiminin birçok ülkede nasıl aktarıldığını kendi ülkemize bunu nasıl uyarlayacağımızı daha net bir şekilde anlamamı sağladı. Yazarın yaklaşımını kendime çok yakın buluyorum. Doğayı bir bütün olarak kabul ediyor; yani orman, deniz, insan ve diğer canlıların hepsi eşit derecede önemli. Ağaçlar, bitkiler, hayvanlar, böcekler vs insana amade varlıklar değil, insan da diğer her şey gibi doğanın bir parçası. Her çocuğun kendisini en iyi şekilde eğitebileceğini, doğanın, ormanın, sahilin, kısacası sınıf dışının en iyi öğretmen olduğunu, yapılandırılmamış serbest oyunlarda uygun öğrenim sağlanabileceğini, neredeyse her türlü hava şartında dışarıda oynanabileceğini, eğitimcinin görevinin çocuğa rehberlik olduğunu söylüyor. Söylediği her şeye katılıyorum. Yalnız, doğada eğitim denilince akla, sınıfta yapılacak etkinliklerin sınıf yerine dışarıda yapıldığı geliyor. Bu eğitim böyle değil. Her ne kadar nadiren eğitimci tarafından etkinlik önerilse de... Bu eğitimin temelinde serbest oyun ile öğrenme var. Yani eğitimciler çocukların oyunlarına çok gerekli görürlerse veya çocuklar tarafından oyuna katılmaları istenirse dahil oluyorlar. Kendi içerisinde farklı bir sistemi var aslında. Eğitimde öncü olan Finlandiya'da çocukların doğayla iç içe yaşayışları ve bu anlayışın ülkemizde nasıl yaygınlaşabileceğini irdeliyor. Doğada yapılandırılmamış oyunların, çocuklar üzerindeki bilişsel, psikomotor, duyuşsal... gelişimlerine olan katkısı bilimsel verilerle ispatlanıyor. Doğada vakit geçirmenin, hangi yaş grubunda olursanız olun bir temel ihtiyaç olduğunun altını defalarca çiziyor. Bir anne olarak kitaba puanım on üzerinden on olur. Kitapta anlatılanlar okulöncesi öğretmenlerinin fazlasıyla uygulayabileceği bir sistemken maalesef öğrenci gruplarının yaşları büyüdükçe bu sistem uygulanamaz hale geliyor. Aşırı ve gereksiz müfredat yoğunluğu, mutluluğun veya yeteneğin gözardı edildiği dayatma eğitim öğretim anlayışı, aşırı kalabalık öğrenci grupları, eğitimde fırsat eşitliğinin sadece kanunlarda yazıldığı ama icraatta hiçbir zaman konuşulmadığı, tek tip insan yetiştirmenin ve ezberci eğitimin zemine oturtulduğu canım ülkemde maalesef ama maalesef bu mümkün değil... (Yine de umudu yitirmeyelim. Bizler elimizden geleni yapalım.) Bir gün, dünyada yaşamı güzelleştiren durumların eğitimli ve duyarlı insanların sayesinde olduğunu anlarsak her şeyin çok daha farklı olacağına inanıyorum. Çevre eğitimi konusunda Gaye Amus Çık Dışarıya Oynayalım kitabıyla büyük bir farkındalık yaratmış bir kitap.
·
31 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.