Gönderi

155 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 19 days
Hititler Üzerine Küçük Bir Not
Geçmiş medeniyetleri oluşturan uygarlıklar zamanı gelince tarih sahnesinden geçip gittiler. Kendilerinden sonraki uygarlıkların içerisine karışıp yeni medeniyetleri oluşturdular. Coğrafya kader olduğu kadar aynı zamanda kültür hafızasıdır da. Anadolu tarihsel süreçte birçok medeniyete, uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Bunlardan bir tanesi de Hitit uygarlığıdır. Ticaretin merkezi konumunda olan bölge de irili ufaklı Asur ticaret kolonileri bulunmaktaydı. Bu koloniler arasında zaman zaman güç mücadeleleri yaşanmakta ve bölgede ki Asurların etkinliği azalmaktaydı. Hint – Avrupa kökenli bir kavim olan Hititler, Anadolu’ya ayak bastığı zaman tarih MÖ. 3.000 yıllarının sonuna gelmekteydi. Hititler bölgede yerleşik olan Hatti uygarlığı ile kaynaşarak, Hitit medeniyetini kurmuşlardır. Hali hazırda Asurlardan kalama merkezi yönetimi devir alarak, bölge halkı Hattiler’den de teknik, bilim gibi konuları öğrenerek Hitit Devletini kurdular. Hititleri devlete taşıyan lider Kral Labarna’dır. Devlet’in başkenti ise bugün Çorum ili sınırları içerisinde yer alan Boğazköy (kale) / Hattuşa’dır. Devleti genişleterek imparatorluk düzeyine erişmişlerdir. Tarihin ilk antlaşması olma niteliğini taşıyan Kadeş Antlaşması Hitit Kralı III. Hattuşili ile Mısır Firavunu II. Ramses arasında toprak paylaşımı ve dayanışma konularında imzalanmıştır. Hititler bugünkü toplum düzeninin seviyesinde ileri bir medeniyet anlayışı ve hukuk düzenine sahiptirler. Örneğin Kral ile birlikte Kraliçe’nin de ülke üzerinde söz söyleme hakkı vardı. Kraliçenin onayının bulunmadığı antlaşmalar geçersiz sayılırdı. Kadının halk arasında da konumu bugün düzeyindedir. Evlenme konusunda günümüzdeki medeni kanuna eşdeğer bir kanunları vardı. Bir erkek bir kadınla evlenebilir. Kadın ve erkek aynı işte çalışabilir ve yevmiye aynı oranda alırdı. Devlet yönetim mekanizması içerisinde bir tür meclis görevini üstlenen “Panku” Hititlerden mirastır. Kendilerinden sonraki uyarlıklarda bu geleneği devletlerinde devam ettirmişlerdir. 1914’te dil bilimci Bedric Hrozny tarafından bulunan Hitit tabletlerinde çözülen ilk kelime “ Önce ekmek yiyeceksiniz sonra su içeceksiniz “ cümlesidir. Buradan da anlaşıldığı üzere Hitit toplumu yerleşik düzenle birlikte tarımda ilerlemiş kendilerine özgü geliştirdikleri 180 çeşit ekmek çeşidi vardı. Bunlardan bazıları, acılı ekmek, yağlı ekmek, biralı ekmek, narlı ekmek, üzümlü ekmek vb. Günümüzde lavaş ekmek arasında sunulan dürüm kebap Hitit mutfağına ait bir yemekti. Hititli kadınların ateşte kızarttığı et ve soğan ile sarılan dürüm bugün bile bu coğrafyanın vazgeçilmez kadim bir yemeğidir. Anadolu’da halen devam eden bir gelenek olan “başlık parası” geleneğinin kaynağı da Hititlerdir. Kuşata adı verilen başlık parası yerine geçen hediyeler gelinin babasına verilirdi. Bugün devam eden ve geline bağlanan kuşak ismi de buradan esinlenilmiş olabilir. Kuşata/ Kuşak.
Hitit: Anadolu Rüzgarı - Dünya Uygarlıkları
Hitit: Anadolu Rüzgarı - Dünya UygarlıklarıAli Narçın · Parola Yayınları · 20204 okunma
·
35 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.