Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Geberiyorum ve ağlıyorum
Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım Gerçek duygular 18 nisan 2024 Bir garip kimsesiz biriydin bu şehirde, Severdin her akşam içenleri, Ve kimse bilmezdi o zamanlar Düğüm düğüm ıslak ıslak aklından geçenleri Bir gece yatarsın sabah erkenden kalkıp çalışman gereken ve vizesine hazırlayacak olan dersleri telafi etmek için ama sen yine de onu başaramamışsındır Tam yaptım derken ve onu geceye ertelemişsindir ama o gece seni berbat edecek bir deprem sallantısı yaşamışsındır ama yine de olmamıştır Arkadaşların mezun olmuştur sende mezun olmak için çaba sarf ediyorsundur ama yine de başarısızlıkla karşılaşmışsındır Tüm geceleri ağlamakla geçiriyorsundur Sevgilin seni terk etmiştir kaldıramıyorsundur yine de Dilin bir iki laf yapıyor diye küçücük çocuklara herkesin ders verebildiği onlara ders veriyorsun diye kendini büyük bir bok olduğunu zannediyorsun ama sen bir s*ke yaran olmaz Bu güne kadar babana ne faydan oldu? senden iki yıl küçük olan kardeşin bile aileni geçindirecek kadar maaşını veriyor, sen ne kendine bir bok olabildin ne ailene faydan. Yıllardır aynı kıyafetleri giyersin, renkleri solsa da, içine biraz zor sığsan da. Bir çok kıyafetin vardır ama onları makinaya atacak kadar güçsüzsündür. Hiç kimsenin umurunda bile değilsindir, ne hali varsa görsün birisindir onlar için Yatalaksındır depresyondan, bir tuvalete gittiğinde büyük bir başarı, hele hele o bokun indiği yerden götünü temizlediğin zaman dahada büyük bir başarıya ulaşmış kadar bir hissiyat içindesindir Ve şu dört kelimeden başka söz etmiyorsundur “ aynen, boşver, neyse, Eyvallah. Çalan telefonlar kabusundur, cevap vermek istemezsin, zaten çoğu zaman da vermezsin. İlk yakalandığında neden telefonları açmadığını açıklamak zorunda kalırsın birilerine, kalp kırmamak için bir bahane uydurursun, inanmazlar ama inanmış gibi yaparlar, alışmışlardır artık bu haline. Güven vermeyen bir insana dönüşmüş olmak ne kötüdür. Önceden pek yalan söylemezdin. Şimdi insanlardan kaçmak için uydurduğun yalanları üst üste koysalar, petrolcü Arapların diktiği gökdelenlerle yarışır. önceden isyan ederdin, bir şeyler anlatabileceğini düşünüp mücadele ederdin. Sonra bir nefret etme dönemine girdin, asla anlatamayacağını gördüğün için çaresiz bir sinirle etrafına saldırmaya başladın. Şimdiyse, hiçbir önemi kalmamıştır. Değil mücadele etmek, nefret etmeye bile değer görmeyecek kadar boş vermişsindir. Eskiden hayallerinin arkasından koşardın ne güzel hayallerin vardı çaba gösterirdin emek sarf ederdin Büyüyünce ben akademisyen olacağım derdin Büyük mütercim olacağım derdin iyi bir öğretmen olacağım derdin ama şimdi değil hayallerinin arkasından koşmak asgari sorumluluklarını yerine getirememişsindir. Aşkından dolayı ki geçici bir sarhoşluk halidir, bir hevesle sana yardım edeceğini söyleyen insanlar seni heyecanlandırmaz artık, zira adın gibi bilirsin böyle bir şeyin mümkün olmadığını. Çoktan anlamışsındır iki şeyi, ne sana katlanabilecek bir insan vardır, ne de sana senden başka yardım edebilecek biri. Dilin varmaz söylemeye ama, o da biliyor ya içindekini, bazen Allah'ın olmamasını istersin. O olmasaydı da yok olabilseydik ne güzel olurdu, dersin. Ne acı bir yüktür senin için var olmaya mahkum olmak. Çok inanırsın Allah'a ama bir yandan da intihara çeyrek kala yaşarsın. İslam dininin nihilizm mezhebini kurmuşsundur kendi dünyanda. Bu ne bir dindir, ne bir öğreti, ne bir felsefe, sadece bir hâldir, insanı çürüten ama öldürmeyen bir hâl. Çürütmesi nihilizmden, öldürmemesi Allah'tan. Çok koyar verdiği sözleri tutamayan biri haline dönüşmek. Çok ama çok koyar Allah vergisi o kadar imkana ve kabiliyete rağmen kendi kaybedişini seyretmek. Çok düşünürsün sürekli nankörlük yaptığına son nankörlüğünü yapmayı, iki rekat namaz kıldıktan sonra. Hatta boş gitmesem mi diye düşünürsün, şöyle meydanlık bir yerde. Sus, sus, içindeki karanlık tarafı bilmesinler. Zaten hamurunda da yok öyle bir şey. Ama itiraf et, rahatlatır bazen bu düşüncelere kapılmak. Öyle düşünceler ki bunlar, hiçbir insan böyle şeyleri düşünmemeli. Daha da kötüsü, hiçbir insan ancak böyle şeyleri düşündüğünde rahatlayabileceği bir hale gelmemeli. Bu hale ancak senin gibi geri zekâlı oruspu düşer ama duygusal canlılarız işte, onlar bile düşmesin isteriz. Edebiyat yaptığını sanıyorsun belki, sanma, evim yıkılsa sokakta yatıp ölmeyi bekleyecek haldeyim, hatta bazı akşamlar eve dönmeye üşendiğimden öyle yapıyorum, epeydir. Bazılarıyla empati kurmak imkansıza yakındır, ben derdimi böyle anlatabiliyorum. Nazım demiş ya, "ıslıkla bir şeyler çalın, geberiyorum", işte ben zannederdim ki ölüyor olmak tantanalar koparması gereken bir şey. Ama sessiz sedasız ölüyorum. Ölüyor olmayı geçtim, ölmüş olmak bile sessiz sedasız gerçekleşen bir şeymiş. Çabalamadan hiçbir şey olmadığını biliyorum Allah'ım, ama bu sefer sahiden bir sihirli değneğe ihtiyacım var. Hem seninle her şey mümkün ya hani. Gönder o değneği. Ayakların yok ki kapanayım onlara, secde edebiliyorum en fazla. Çabalayamam ama çok iyi yalvarırım Allah'ım. Yalvarıyorum. Boğazımda hissettiğim acıya, büzülen dudaklarıma yemin olsun ki çok muhtacım mucizene. Oğlum kaldıramıyorum artık, dua edin.
M. Mudar Çavuş
M. Mudar Çavuş
·
174 görüntüleme
siyah okurunun profil resmi
Allah'ı bulan neyi kaybeder, O'nu kaybeden neyi kazanır?
Muhammed Mudar ÇAVUŞ okurunun profil resmi
Haşa ve kelle Ama iman zayıflığı diyelim Allah affetsin ve bizi yolundan saptırmasın
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.