Jacop Finch Bonner, avukat bir baba ile rehber öğretmeni bir annenin tek çocuğu olarak dünyaya geldiği günden beri daima daima yazar olmak istemiştir. Jake ,The New York Book Review’un dikkate değer bulduğu ilk eseri ‘Mucizenin Keşfi’ ile iyi bir çıkış yapmış, ancak ikinci kitabının fiyaskosunun ardından yazar tıkanıklığına girmiştir. Bir yandan da geçimini sağlamak için Ripley Üniversitesi’nde yaratıcı yazarlık atölyesinde ders vermektedir. Asla umut vaat etmeyen bu akademide onu bir sürpriz beklemektedir. Evan Parker adlı laubali bir gencin muhteşem roman fikri. Jake’in bu sevimsiz öğrencisi atölyede heyecan verici, muhteşem roman konusunu biraz abartsa da rahatsız etmeyen, akıcı cümlelerle, hatasız, yazarlıkta hoş görülebilecek dil kusurlarının bile bulunmadığı sekiz sayfalık bir metin üretmiştir. Henüz taslağın üzerinde konuşmaya bile başlamamışlardır lakin Jake ‘in emin olduğu bir şey varsa bu kitabın yok satacağıdır. Yıllar sonra hâlâ bir eser ortaya çıkaramayan Jake, narsist öğrencisi Evan Parker’in bu olağanüstü hikâyeyi romana dönüştürüp dönüştürmediğini merak eder. Biraz araştırınca bu parlak öğrencinin öldüğünü öğrenir. Ve her yazarın yapacağı gibi hikâyenin ziyan olmasından korkarak (!) onu kendi yazmaya karar verir. İngiliz şair Thomas Stearns Eliot’un da dediği gibi büyük olasılıkla Oscar Wilde’dan “alıntıladığı” gibi: İyi yazarlar ödünç alır, büyük yazarlar çalar. Birçok dile çevrilen BEŞİK artık raflardadır hatta yok satmaktadır. Jake, aşık olur hatta evlenir. Kısacası Jake’in hayatı yazdığı bu yeni romanla bastan sona değişmişken hiç beklemediği sırlarda bir bir ortaya dökülür. Peki bu roman konusunun ardındaki korkunç gerçek nedir? Esas hırsız kimdir ve kimin hikâyesini ya da daha doğrusu kimin hayatını çalmıştır?

Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024277 okunma

·

26 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Özlem