Gönderi

167 syf.
10/10 puan verdi
Osmanlı sarayından Beyrut'a uzanan hüzünlü bir hikaye... İsyan Osmanli padişahınin 2.kusak torunudur. Adana da başlayan hikayesi, uzun yıllar ve yollar neticesinde Parise uzanır. İsyan ile beraber insan olmanın, çabanın, beklentinin ne olduğunu öğreniyoruz. Tadı damağımda kalan bir kitap oldu. Anlamlandiramadigim çevresindeki insanların İsyan için neden bir şey yapmadığı oldu. Keşke yapsalardı. Biraz çaba gosterselerdi diye düşündüm kitabı okurken... Clara hiçbir şey yapamaz miydi diye sordum durdum? Alintilar: Sana en değerli kitabı verebilirdim, dünyanın malına sahip birine bile eski bir kitap armağan edilebilir. Bir insanın hayatının doğumuyla başladığına emin misiniz?" Her şeye sahip birine bile eski bir kitap hediye edilebilir. “Gelmemenin bir vakti yoktur.” Gelecek, geçmişin duvarlarının ardında değildir. Kandilin yağı bitmeden insan ölmez. Yarınlar ne kadar karanlıksa, yarından ötesi o kadar aydınlıktı. Battığımın farkındaydım ama gene de batıyordum. Bazen düşünüyorum da, belki de sadece duygusuzluğu sayesinde hayatta kalmıştır. Evet, duygusuzluk. Mutluluk ellerimizden keskin bir ip gibi kayıyordu, avuçlarımızı hemen sımsıkı kapamazsak onu tutamazdık. Tiksindiğim bir şey varsa,o da ırkçılık,ayrımcılıktır. Aşk ilk günkü gibi kalabilir, heyecan da öyle. Aylar da geçse, yıllar da geçse. Hayat, insana bıkkınlık verecek kadar uzun değildir. Ve sonra, alıp başımı gittim... Bizi savaş birleştirmiş olsa da, onunla barış içinde yaşamak istiyordum. Gelecek, geçmişin duvarlarının ardında değildir. Hayat kendi yolunu çizer hep; yatağından edilince hemen bir yenisini kazan nehirler misali. Geçmişin, saatlerin ve günlerin ve haftaların ve on yılların kül kadar ağırlığı vardır; gelecek zamansa, isterse sonsuza dek sürsün, daima saniye saniye yaşanır.
Doğunun Limanları
Doğunun LimanlarıAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 199832.4k okunma
·
58 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.