Birey asla kendi başına tanrı fikrini,mitleri ve dine ait dogmaları;sorumluluk ve ahlaki disiplin fikrini v.s. oluşturamazdı....Bilim mağrurdur ve çok sayıda inanana ihtiyacı yoktur. İdeali küçük zihinlerin erişebileceği yere indirmenin iyiliği nerededir? " En üstte yer alanlar en altta yer alanlar adına düşünecektir. Bütün insanlığın bilincine dönüşeceklerdir..." Sanırım diğerleri de onları ya imrenerek yada suçlayarak takip edecek.. Hakikatin kalabalıkları sevmediği söylenir.. " Şairin şiir yazması,sanatçının çalışması,filozofun düşünmesi onlar için değil,kıskanç ve kapalı ufak bir aristokrasi içindir." Ahlak kurallarının temeline nedensiz inanç ve teslimiyeti yerleştirdiğini söyleyen biri abartmış olmaz."BİR TOPLUMUN UYUMLU OLMASI İÇİN GEREKEN;ÜYELERİNİN AYNI HEDEFE KİLİTLENMİŞ OLMASI VE AYNI İNANCA BAĞLI OLMASIDIR."harika bir tespit.Teorik olarak doğru olsa da uygulamada başarılamamış.. Ortak paydada buluşmayı sağlayacak uzlaşmacı fikirler,davranışlar,vs. Üretilemediği için olabilir mi? "iNSANLARIN DAYANIŞMA İÇİNE GİRME ŞEKLİ DEĞİŞTİKÇE TOPLUMLARIN YAPILARININ DA DEĞİŞMEKTEN BAŞKA YAPACAK BİR ŞEYİ KALMIYOR." "Dinin toplumsal hayatın tamamına hakim olduğunu biliyoruz;ancak bunun nedeni toplumsal hayatın neredeyse tamamen,hep birlikte çok özel bir kudrete bağlanmış olmaları üzerine kurulu olmasıdır. "Ne zaman kendimizi büyük yetkiye sahip bir yönetim sisteminin içinde bulsak,bunun nedenini yönetimin belirli durumunda değil,yönettikleri toplumların doğasında aramalıyız.." "Bilimsel olarak,tutumlar duygular ve tamamen kişisel ifadelerle belirlendiğinden egoistiktir.O halde düşük seviyeli toplumların bilincinin kolektif bilinçle ne derece kuşatılmış olduğunu görürüz..."

Ahlak ve ToplumEmile Durkheim · Pinhan Yayıncılık · 201688 okunma

·

43 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Bilal kamiloğlu