Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

324 syf.
·
Puan vermedi
·
13 günde okudu
"Kızıl Sultan " Abdülhamid
Esere başlamadan önce üzerinde fazlasıyla durduğum Abdulhamit dönemine değinmek istiyorum . II.ABDÜLHAMİD DÖNEMİ; Tahta geçen II. Abdülhamid Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı ve 113. İslam halifesidir .(1876-1908) yılları arasında 33 yıllık bir hüküm sürmüştür. Kanun-i Esasi'nin hazırlandığı , meşrutiyetin ilan edildiği , Osmanlı- Rus savaşı'nın yaşandığı bir dönemdir. 1876 yılında yani Abdulhamit'in yönetiminin ilk önemli olayı kanun-i Esasi'nin kabul edilip, meşruiyet'in ilan edilmesidir . Halka temsil hakkının verildiği , halkın yönetime katılması amaçlanmış aynı zamanda Avrupalı devletlerin içişlerine müdahale etmemesini hedeflemişler yani bir taşla iki kuş vurmuş oluyorlar. 1877- 1878 Osmanlı-Rus harbi ya da namıdiğer 93 Harbi bu dönemde gerçekleşmiş. Ruslar bu savaşta hem Romanya hem de Kafkaslar üzerinden Osmanlıya saldırmış. Bu savaş sonrasında her iki ülke arasında Ayestefonos(1878) daha sonra ise Berlin antlaşması(1878) imzalanmıştır. 93 Harbi'nin gerçekleşmesi aynı zamanda I. Meşruiyet dönemi'nin de sonunu getirmiş . Savaşı bahane eden II.Abdülhamid anayasayı askıya almış ve Meclis-i Mebusanı dağıtmışlar. Yine bu dönemde Tunus ile Mısır Fransızlar tarafından işgal edilmiş , Kıbrıs'a ise İngilizler yerleşmiş. II. ABDULHAMİD VE İSTİBDAT DÖNEMİ; Tarihte istibdat dönemi olarak bilinen bu dönem II. Abdülhamit Han'ın hüküm sürdüğü dönemdir. 1878 yılında başlayan istibdat dönemi kesintisiz 30 yıl boyunca sürmüştür. 1908 yılında II.Meşrutiyetin ilan edilmesi ve Mebuslar Meclisi'nin toplanması ile sona ermiştir. İSTİBDAT DÖNEMİ VE YASAKLARI; II. Abdülhamit tarafından ilan edilen I. Monarşi geniş kesimlerce desteklenmiş ve umut olmuştu. Ancak II. Abdülhamit tarafından baskı rejimi uygulamaya başlaması ile hoşnutsuzluk artmış. Bir yandan bazı gelişmeler, modernleşme hareketleri olurken öte yandan tam bir jurnalcılık, baskı ve sindirme politikası izleyen padişahın bu istibdat dönemi tam 30 yıl devam etmiştir II .ABDULHAMİT DÖNEMİ VE YASAKLARI; 1-)14 Şubat 1878 tarihinde II. Abdülhamit, "Kanun-i Esasi'yi " askıya almıştır ve böylece ülkede 30 yıl sürecek olan istibdat dönemi başlamış. 2-)Padişah II. Abdülhamit'i eleştirmek yasaklanmış. 3-)Padişahın yaptığı herhangi bir işi ve icraatı eleştiren gazete ve dergiler derhal yasaklanmıştır. Kitap ve gazeteler toplatılmıştır. 4-)Padişah II: Abdülhamit döneminde adeta herkes herkesi ispiyonlar hale gelmiştir. Bizzat padişah tarafından bu "jurnalcılık" teşvik ve taltif edilmiştir. 5-)Devlete karşı işlenecek suçları önlemek bahanesiyle II. Abdülhamit tarafından "Hafiye Ordusu" kurulmuştur..... İSTİBDAT DÖNEMİ SONA ERİYOR; !!Sürekli yeni yasakların konulduğu bu istibdat dönemi 30 yıl sürmüştür. Fakat halkın giderek artan baskı ve ispiyonculuk düzenine bir de iyice kötüleşen ekonomik durumun eklenmesi ile katlanacak gücü kalmamıştır. 24 Temmuz 1908 tarihinde II. Meşrutiyet'in ilan edilmesi ile bu dönem sona ermiştir. ABDULHAMİD DÖNEMİ GELİŞMELERİ; 1-)İlk tramvay hatları kurulmuştur. 2-)İstanbul – Bağdat demiryolu inşa edilmiştir. 3-)Ziraat Bankası açılmıştır. 4-)Güzel Sanatlar Okulu açılmıştır. 5-)Ticaret, hukuk ve mühendislik mektepleri kurulmuştur. 6-)Kız Sanayi Okulları açılmıştır. 7-)Bütün yurtta liseler ve ortaokullar açılmaya başlanmıştır. 8-)Darülaceze açılmıştır. 9-)Şişli Etfal Hastanesi hizmete girmiştir. KAPLANIN SIRTINDA ; Sultan Abdulhamid'in h'al edildikten sonra selanik'te geçen sürgün yıllarını (1909-1912) üç yıllık dönemi konu ediyor. Livaneli eseri yayımlandıktan sonra bizzat kendi şahsi sosyal medya hesabından " eseri ne sağcılar ne de solcular eleştirebilir çünkü kaynaklarım çok sağlam " ifadesini kullanmıştı. Eser tamamen sürgün boyunca Abdülhamid ve ailesine bakan askeri hekim Atıf Hüseyin Bey'in anılarından yararlanılmıştır. Aynı zamanda Atıf bey'in kendiside roman kahramanlarından birisidir. Romanın sonunda döneme ait tarih çalışmasından oluşan sağlam bir kaynakça sunulmaktadır . Bu esere tarihi bir roman niteliğinde bakmaktan ziyade günümüz popüler Abdülhamid profiline yeni katkıda bulunan eser niteliğinde bakmak daha doğru olur . "Kaplanın Sırtında " bir iktidarın çöküşünü. 33 yıl kaplan sırtında hüküm süren iktidarın aynı kaplan tarafından parçalanma tehditiyle karşılaşması ve o çok korktuğu vesveselerinin gerçekleşmesi , ölüm korkusunun daha da artması onu ruhsal ve fiziksel bozukluluğa itmiştir. Eserde bunu şöyle örneklendirmiş sayın Livaneli ( Atası Yavuz Sultan Selimin sağ omzunda şişlik ve kızarıklık meydana gelmiş ve sonrasında vefat etmiş bunu bilen Abdülhamid aynı rahatsızlık kendisinde de görülünce bedenini tamamen ölüm korkusu salmış ve günlerini tamamen ölüm korkusuyla geçirmeye başlamış. Roman tür bakımından "kendini okutan" okudukça sevdiren akıcı bir dille yazılmış . Bu da sanırım livaneli'nin anlatımından kaynaklanıyor. Livaneli daha önce hiç bir kaynakta görmediğim "UTANGAÇ BATICI ABDULHAMİD" profilini aktarmaya çalışmış. Bu profil ne AKP devrinde üretilmek istenen Batı karşıtı (İngiliz elçisi tokatlayan, ajanları kendi elleriyle tespit edip sarayından kovalayan) Abdülhamid imajına ne de muhaliflerine “kan kusturan”, basını ve düşünce hayatını sansür eden, maslahatçı ve pan-İslâmcı Kızıl Sultan profiliyle uyuşuyor . Esere Abdülhamid 'e karşı hiç bir ön yargı beslemeden başlamıştım ki iyikide öyle başlamışım , eğer öyle olmasaydı Abdülhamid açısından bazı yönleri göremeyecektim. eseri okumaya başlayacaksınız öncelikle tavsiyem Abdulhamid'e karşı olan. Bütün ön yargılarınızdan kurtularak okumaya başlayın .... İyi okumalar dilerim...
Kaplanın Sırtında
Kaplanın Sırtında
Kaplanın Sırtında
Kaplanın SırtındaZülfü Livaneli · İnkılap Yayınevi · 20229,6bin okunma
·
70 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.