Şehre onurlu bir sadakatın varlığını batırarak
Üstümü çarptırıp karışık hesaplara
Göğsümde kahramanca bir gürültü
Kabaran bir kımıltı yükseltiyor
Derimde arta kalan çiçek tortuları için
Herkesin içinde kaba ,kaypak ihanetleri
Bir kenara ittirip
Temize çıkmak için
Feraget edilmiş bir hayattan
En yakın yabancıyı bulmak için
En yakın yabancıyı tutmak için
En yakını alıkoymak için
Saygım kalmadı
Sınıflara,kitaplara ve zamana
Biri üstündeki çamurlardan bitkin
Ve hayata karşı kötümser
Biri ise oldukça memnun halinden
Geceye yumruğumla nakırtı saçarken
Birine ses gitmiyor hiçbir yerden
Dar bir dünyadan
Müphem hudutları meçhul ufuklara taşmak
İhtiyacından mı bilmiyorum
Ancak yine de"yine de"lerin
Tanımsızlığına tutsak
"Yine de"lere rağmen
Ve bir beyaz sessizlik
Tohum karasında çöreklenen
Yaşam homurtusu
Çırpınan bir beden için
Şehri dolaştırıyor bana
Kanımda hayranlığımdan haylazlık
Rahmet boşaltacak
Zorbaların arasından ,uzak bir varlık için
Kalp şeklinde kambur çocuklar
Uykusuna bıraktıkça ölüm korkusu
Acının etrafında dolaşanlar anlayamıyordu
Acıyı yaşayanlar kadar
Yakamdan uçuşan kuşların kangren izleri
Zerafet dolu yükselişin
Çürümüş dudaklara bıraktığı urlara
Aldırış etmeden
Kibirsiz bitkinliğin akranı oluyor bir veda
İnsafına sancılar eklenmiş bir vazgeçiş
Tanrı'yı kızdırıyorken
Gözler dikiliyor üstüme
Biliyorum..
Tozuyan bir bedenden ter döküp
Gergin bir çatırtıdan kopmuş bir yüreğe
"Sende bitir" demek için artık
Belgeler , kanıtlar, ifadeler razı değil
Pervasız gecelerin bağırttığı geceleri
Söküp ,solumak gece
Korkutur fotoğrafları yakan
Yağız bir öpüş
Yargı geç gelmiyor bir çehreden
Ürkmediğim derin bir simaya karşı
Açıklanacak yanık bir fısıltı
Aynalara bitkin bir isyanı yansıtan bir bakış
Bir idam mangasına
Yürekten yumrukların izini bırakmak için
Serkeş bir beden çağrıştırıyor
Parti broşürlerinin kirletmiş duvarları arasına
Sokulmuş silik yasalardan
Efendilere çok bilenmiş hınçlar ile
Acıları ile acıtan çocukluğa dalaşmak
Saçlarıma böğrümden alıkoyan dokunuşlar
Terletmek için
Şehri sarıyor şakaklarımdan yükselen
Tozlu bir isyan
Başımı döndürüyor kuş sesleri
Günaha girmiş gölgelerde serinlemek
Yakışmaz sana
Ne Ayağıma takılan putlara aldırmadan
Ne dostların alayına isyan etmeden
Ne de tahminlerin getirdiği şüpheden
Varsın yaşadım desin biri
Varsın direndim desin biri
Yazık..
Yazık ki hep bilinen dişli gıcırtıları
Ellerimde kabaran insanlar çoğalıyor
Kırık saçlarını okşamadan
Nerede iğrenti yayılsa gözlerden
Beyaz bir ellerin duasında
Hirpani bir mahşeri aramak
Var eder gölgesiyle
Benim kavgamı
Kanlı bir histerik bağırtılarını
Gövdeme sataştırıp
Herkesin ortasında bekliyorum
Yaşamı debelendirip babamın kanserinden
Külden kıvılcımlar saçarken
Önümde yüzlerce çiçek
Toprağın asi kıldığı çağrışımları çoğaltıp
Korkak gönülleri hayata tutmak için
Heybetli paragrafın içine güneşler serpttirip
Damarlardan akan zifiri korkuyu
Gözbebeklere irkitmeden
Yürürüm
Yürürüm bacakları eritmeye and içmiş
Hercai bir yürek koparıp dünyadan
Şehrin içinde solmuş bir dudak
Kulağıma yargı yüklemeye yaltanıyorken
Sayfalar dolusu karalama
Dişlerimi gıcırdatıyor soluyan bir hınçtan
Ne yapsam bende birikiyor nifak
Ve işte bir nefis yoldan çıkarıyor yolda olanı
İpte boynum
İnanca bağlandı gözlerim
İşime yaramıyor artık
Sırtıma yargıçların yüklediği
İbaretli hüzün
Ama bizim için
Umulmadık bir şey kabarıyor
Şehrin ortasında savrulan
Namlulardan
Gecenin ipini koparan umudun yorgunluğu
Dalaşmak istiyor
Bütün çirkefine şehrin
Cesetlerden saçılmış şehre karışarak
Gövdemi banka hesaplarının
Tekelinden çıkarıp
Açıkça isyan edip
Sabahın anılacak kargaşasını
Bekleye durup
Ayak izlerine ait ruhun peşinde
Koşmak inatla
Aramak inatla
Bulmak inatla
Özenilmemiş bir veda'dan
Geriye kalmış bir sancıyı
Dalaşarak koparıp karnımdan
Kusmak sevinçleri utançla
Yüzüm sana dönmek istiyor
Uyanmadan
Göğsümde serinleyen firengili bir karanfili
Baharda körlenmiş çapalara ürkütmeden
Yüzümü irin bir göğe çevirip
Parmak uçlarımda titreyen hayatı
Görmezden gelirken
Telaşla sevmeye yeltenip
Ahlakı politik olmaya tercih ettim
Bu işte, ürperişli bir karartı döngüsünde
Kendini aydınlığa sığındırma çabası
Uzun bir süre
Anlamına kavuşmayı bekleyecek
Bir mürekkep parçasını
Veya bir çiçeğin saksısına verdiği anlamı
Kimseye anlatmadan
Ğöğsümü dolduracak yüzü
Bulmam gerek biliyorum
Elbet bir manası vardır bu bitkin isyanın
Elbet bir yürek çarpınır çırpınan ellerimde
Paralar peşinde ter kokusu katı
Çiçek otları sararıyor heveslerden
Mevcut bir savaşın içinde
Özgürlüğe alışmaya çalışırken
Dudaklarımı ısırtıyor göğsüme inen bir tanım
Boynumu kırmadan o soğuk simaya karşı
Esaretimi gürültüyle duyururken
Hürriyetim sessiz sedasız terk etti bedenimi
K.