Scarlett St. Clair
BENİM İÇİN SAVAŞMAYACAĞINI MI SÖYLÜYORSUN?” HADES İÇ GEÇİRİP PARMAĞINI
TANRIÇANIN YANAĞINDA GEZDİRDİ.
“SEVGİLİM, SENİN İÇİN BU DÜNYAYI YAKARDIM.”
Hades’le ilişkisi ortaya çıktıktan hemen sonra peşlerini bırakmayan medya fırtınası, Persephone’nin normal olan hayatını altüst etmeye başlamıştı. Üstelik Bahar Tanrıçası kimliği de ifşa olma tehdidi altındaydı.
YORUMUM;
Evet bir yolculuk ve bir kitap maratonum çok güzel devam ediyor. Serinin ikinci kitabını bitirdim ve üçüncüyü okumak için sabırsızlanıyorum. İlk kitaba göre daha durağan ilerlesede okurken beni sıkmadı.
Kitap yaşamımız boyunca hissedebileceğimiz belli başlı duyguların hepsini size hissettiriyor ve bunu çok güzel başarıyor. Yazarın okuduğum ilk eseri bu seri oldu ve kalemini sevdim. Yazsa okurum diyeceğim yazarların arasına girdi.
Bu kitapta Persephone’nin kendi benliğinin kabullenişini konu alıyor. Evet o artık bir fani gibi değil bir kraliçe bir tanrıça gibi davranmak zorunda olduğunu bir türlü kabullenemediği için yanlış kararlar vererek başını gereksiz derde sokuyor. Bu paragraf size bütün kitabı özetliyor. Kitabın başında Apollo’dan nefret etmeyen biri var mı bilemem ama ben kötü karakterleri severim. Apollo kendisini bize çok karmaşık bir olayla tanıttığı için sevemedik.
Her karakterin kendi içinde bir geçmişi olduğunu ve kimsenin doğuştan kötü olmadığını gösteriyor. En büyük örneği Hades. Ahh Hades neler çektin annem sen öyle. Valla kitapta bir Hadese üzüldüm bu olanları hiç hak etmedi. Seni artık Selena bile kurtaramaz. Yüce Honos gör Hadesi diye naralar atacaktım.
Tutuldukları bu aşkta karşılarına haddinden fazla engel çıktı ilk başı Demeter çekiyor tam bir kaynana. Kitabın sonu yeni bir kaosun başlangıcını bize çok net gösteriyor. Meraktan ölebilirim. Bakalım Hades ve Persephone hangi sonuçlardan geçecek?
Yıkımın DokunuşuScarlett St. Clair · Martı Yayınları · 2023223 okunma
·
40 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.
