Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Önsöz ve Teşekkür
Postmodern
Postmodern
önsöz ve teşekkür ..... Daha önce muhtelif yerlerde okuyucu ya da dinleyiciyle karşılaşan yazıların tamamı gözden geçirildi, belirli yerler yeniden kaleme alındı, bazı eklemeler ve çıkarmalar yapıldı. Giriş bölümü ise neredeyse bütünüyle bu kitap için yazıldı; burada sadece bölümün son paragrafı olan "Sorgu" (§4), daha önce Post Öykü'nün 3.1 no.lu sayısında "Ejderhayı Yenmek: Özkan Gözel'e Üç Soru" başlığı altında yayımlanmıştı. IV. bölümün ilk hâli Birikim'in 314-315 no.lu "Ateizm ve Sol İlahiyat" sayısında yayımlanırken, bu makalenin bir farklı versiyonu Kanada'nın London şehrinde, SIP (Society for Italian Philosophy) tarafından King's University College'da 24-26 Mart 2017 ta-rihlerinde düzenlenen "New Italian Thought: Challenges and Responses" sempozyumunda sunuldu. Bu iki versiyon son düzenlemelerle birlikte kitaptaki yerini aldı. Bunların dışındaki diğer tüm bölümlerin ilk hâlleri Post Öyküde yayımlandı. Post Öyküde yayımlanan fakat burada yer almayan iki yazı ise, yayımlanmasını ileriye ertelediğim İstifham: "Sahici Edebiyat" Kuramına Bir Giriş kitabına dâhil edildi. Kitaba yapılan girizgâhtan hemen sonraki ilk bölüm (II.), postmodern öykü kuramına basit bir değini barındırıyor. Romanın eski çekiciliğinin yerini öykünün parçalı ve hep eksik kalan sahici anlatısı alıyor. Mevzubahis dönüşümü tasvip ve teyit etmek adına, bu bölümde diğerlerinden farklı olarak, cesur ve iddialı cümlelerden kaçınılmadı; bunun bir diğer gayesi ise, kitabın geneline yansıyan konu ve tartışmaları tatlı-sert bir üslupla dillendirerek okuru mümkün olabildiğince hızla suya daldırmak. Zira benim bu kitapta denediğim şey, basitçe bir postmodern kuram özeti geçmektense, galatımeşhur bir ibarenin rehabilitasyonunu yapmak ve postmodernlik diskurunu daha nezih bir şekilde yeniden ele almak. Rölativizmle, absürdlük, eyyamcılık ve hatta laubalilikle eş tutulabilen bir terim olan "postmodern"e uyguladığımız rehabiliteyle birlikte gördük ki, postmodern düşünce, kendi "geleneği" olan ve başka geleneklere de sahip çıkan, çağın getirdiği kurum ve kuruluşların üstanlatılarına karşı gelişen bir "tavır"dır (1). Bu yüzden postmodernlik, zannedildiği gibi "yeni" bir modernlik tarzı ya da "daha iyi" bir gelecek vaat etmekten ziyade, çağa yönelik bu tavrın nasıl geliştirilebileceği ve korunabileceği üzerine kafa yoruyor (2). En özet hâliyle bu kitabın temel hedefi de, bilhassa Türkçe diskurda bu iki noktayı belirginleştirmek. Kitabın altbaşlığındaki terimlerden ilki olan Felsefe, çalışmanın sunduğu diskurun aklı ve diyalektiğini, Edebiyat ise bu diskurun bedenini oluşturuyor. Kanaatimce, Nekahet terimi için ise en uygun karşılık, mevzubahis tahkikatin kalbi olabilir. Düzensiz hareketin, dalgalanma, değişim ve dönüşümün "mekânı" olan kalp, bu hâliyle hem deva hem de zehrin kendisi olan farmakondur. Postmodern düşünce de bu dalgalanmayı, altüst olma ve dönüşümü içerir. Buna göre antik dönem ve Ortaçağ'daki sağlık-hikmet birlikteliğini felsefe, edebiyat, sanat ve kutsal olan ile yeniden kurar; ve dahası bu vesileyle edebiyat metafizikle savaş alanına, sanat temsilin egemenliğine karşı direnişe ve din de ufka bakabilme imkânına tahavvül eder. Bu nekahet doğrultusunda elinizdeki kitap, Platon'un pharmakon unun (MÖ 5. yy.), Boethius'un Felsefenin Tesellisinin (6. yy.), Kindî'nin Üzüntüyü Yenmenin Çarelerinin (9. yy.), İbn Sînâ'nın Şifâ'sının (11. yy.), Gazâlî'nin Kimyâ-yı Saâdet'inin (12. yy.), İbnü'l-Arabi'nin bir ilaç olarak Fusûs'u-nun (13. yy.), Cusanus'un sağlık-hikmet ilişkisini de ele aldığı Muttali Cehalefin (15. yy.) ve nihayet Derrida'nın Platon'un Eczanesinin, Deleuze'ün bir sağlık girişimi olarak edebiyat denemelerini mündemiç Kritik ve Klinik'inin ve Gadamer'in bir tıp hermenötiği sunduğu Sağlığın Gizeminin (20. yy.) izini sürer.
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.