Gönderi

384 syf.
·
Not rated
Merhaba :) Kazanırsak kaybederiz serisinin 2.kitabının yorumuyla geldim . Öncelikle kitabı sevdiğimi ve keyifle okuduğumu söylemem gerek .Daha ilk kitabı okumadıysanız sizi ilk kitaba (Kazanırsak Kaybederiz: Çevrim içi ) yönlendiriyor ,daha bu kitabı okumadıysanız da bilmeniz gerekenin kitabın ilk kitabıyla arasında pek bir fark olmadığı ve keyifle okunabilecek bir kitap olup , "çerezlik" diye tabir edilen edilen kitaplardan olduğunu düşünüyorum . Her ne kadar kitabı sevmiş ve keyifle okumuş olsam da pek çok eleştirim var : spoiler-spoiler-spoiler-spoiler-spoiler-spoiler-spoiler-spoiler-spoiler-spoiler-spoiler- 1)Bana kalırsa Kaan'ın gizemli notları yazmış olması ve Eva'ya aşık olması tamamen saçmalık. Eva İzel'e aşık olduğunu açıklasaydı bile şu anki senaryodan daha mantıklı olurdu . Bence yazar gizemli notlar olayını oluştururken kimin notları yazdığını düşünmemiş , düşündüyse bile Kaan karakterini diğer karakterli yazarken yazdığı gibi yazmış , sanki normal bir karakter (Atlas,Erkin,Aral vb.) gibi yazmış . Kaan asla , neredeyse en ufak bir biçimde bile belli etmemiş gizemli notları yazan kişi olduğunu. Ben şahsen Kaan'ın karakteri için yaptığının çok absürt kaçtığını düşünüyorum .Rol yapmış işte falan derseniz de kendisi Johnny Depp olmadığına göre karakterini bu kadar gizleyebilmesi ve üstüne Eva'ya aşıkken hep kendini arkadaş olarak göstermesi de saçma bence.Genel özet :karakterine uymamış 2)Karakterlerin hepsinin ortalama aynı şekilde düşünmesi ve özellikle de aynı ağızla, aynı şekilde konuşmasını eleştirmem gerek . Toplumda farklı insanların ne kadar farklı düşünebildiğini ve konuşabildiğinin farkında olanların bu eleştirime katılacağını düşünüyorum. Yazarın kendini gelecekte bu alanda geliştirebileceğini düşünüyorum :) 3)Yarışmaya katılan herkes imza attıkları anlaşmanın şartlarını bilerek anlaşmaya imza atıyor , hadi diyelim ki bunun ne kadar korkunç bir şey olduğunu yarışmada iken fark etiller yarışmadan ayrılabilirler ama buna rağmen ünlü olmak ve para kazanmak için ayrılmıyorlar , her yaptıkları sahteliği kendi istekleri doğrultusunda yapıyorlar ve yaptıkları şeylerin gayet farkındalar(ana karakterimiz yüz defa kendi kendine ben ne yaptım diye farkındalıklar yaşamasına rağmen yarışmaya devam ediyor)ama sonradan sanki kendi suçları yokmuş da her şey yarışma ekibini ve yönetmenin suçuymuş gibi bir moda giriyorlar . 4)Kitapların çoğunda ,bazı film ve dizilerde şu klişe var ve ben bunu cidden sevmiyorum (kişisel tabi ) : Kitabın daha ilk başlarında ana karakterin aşık olduğu kişi belli oluyor ve arada 999 kişiyle birlikte olsalar , ölüp geri dirilseler bile sonunda aynı kişiyle birlikte oluyorlar . Bu bana saçma geliyor . Özellikle bu hikayede :Eva en sonunda Aral'a aşık olduğunu söylüyor ama aslında Aral'ı doğru düzgün tanımıyor bile . Aral yakışıklı olmasaydı onu yine de sevecek miydi acaba ? Yakışıklı/güzel birini görüp, hoşlanıp ardından bunu abartıp aşk demeye bayılmamızla alakası var mı acaba (?) 5)Bu kitapta Aral ve Eva dışındaki tüm karakterler bir kenara atılmış bence :( 6)Eva Lidyayı ,Lidya'nın Eva'yı önemsediğinin yarısı kadar bile önemsemiyor .Eva eleniyor Lidya kahroluyor . Lidya eleniyor(ve hala o gittiğinde Eva evde yalnız hissedeceği için üzgün) ve Eva'nın omzunda ağlıyor , o sırada Eva Aral'ın çektiği vlogu izlemeyi düşünmekle meşgul ,Eva bırak kenidini Lidya için riske atmayı üstüne 1.olmak için Lidya'ya ihanet ediyor (üstelik bu isteğini Lidya'ya söylese Lidya yine kabul edecek ona rağmen bunu bile yapmıyor ), Lidya'ya ihanet ettikten sonra 2 dk ağlayıp sonra Paris'in keyfini sürüyor ve Lidya'yı unutuyor. Ve bu yaptıklarının bütün suçlusu ekip ve yönetmen öyle mi (?) Bu arada eleştiri haricinde: Yazarın 3.kitapta ne anlatacağı hakkında hiçbir fikrim yok . Bence hikaye bitti , geriye anlatılacak pek bir şey kalmadı ama 3.kitapta göreceğiz. Ve son olarak Atlası Aral'dan daha çok seven bir tek ben değilimdir umarım. (Atlas biraz harcandı gibi ;) Neyse benden bu kadar , İyi Günler. İyi Okumalar :)
Kazanırsak Kaybederiz : Yazıyor...
Kazanırsak Kaybederiz : Yazıyor...Zeynep Sey · Martı Yayınları · 2022643 okunma
·
41 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.