Gönderi

Her gün başka oyunlar oynanıyor yeryüzünde Yıllardır afişte kalan bizim oyunumuz Sen bütün güzelliğinle her gece sahnedesin Dekor durmadan değişiyor Ama hep aynı müzik Grieg'in o ünlü konçertosu Deniz'in açılıp açılıp vurması kıyılara Suyun damlaması mermere ağır ağır Rüzgarların esmesi dağbaşında Kuyuya düşen bir taşın yankısı Ya da Bir mum alevinin o tiz sesi Hep kulaklarımda Seni görebildiğim kadar duyuyorum Haydi oyna, haydi konuş Bu oyunun tek seyircisi benim Avuçlarım kanayıncaya kadar seni alkışlıyorum Her parmağına bir övgü yazsam yetmez Güzelliğini anlatmaya ömrüm kafi değil Sen aynaya bakınca bir başkasını görürsün Belki biraz sana benzeyen Belki yer yer seni hatırlatan birisini görürsün Sana bakarak bir başka kadın boyanır Bir başka kadın tarar saçlarını karşında Sen güldükçe güler Ağlar sen ağladıkça, aldatır seni Oysa ki benim bütün aynalarımda sen varsın Güzelliğini yalnız ben görebilirim dünyada Yalnız ben bilirim gözlerinin rengini Yalnız ben Ve seni yaratan tanrıya inat Her sabah seni ben yaratırım yeniden. Benden yapamayacağım bir şey iste Yapamayacağım sandığın bir şey Hani masallarda kaf dağının ardında bir dev vardır Dilersen onun gözlerini çıkartıp getireyim sana Hani aşılmaz Dağlar, denizler vardır Sen istersen aşılır Gücüm oynatır dünyayı yerinden İste Kutuplardan sana kar getireyim Dilersen Gobi çölünden bir avuç kum Düşün düşün de söyle bana Sevgimin yüceliğini bilesin istiyorum.
Sayfa 157
·
60 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.