Çok arzulamak mı ki bilmiyorum,
Ama çokça da aşığım bayağıdır sana.
Kavuşmak mı hadi inşallah,
Belki Mayıs'a belki de Haziran'a.
Geç gelen dua mıdır?
Olur da bir günahtan set çekilir.
Bir tövbenin sihri var ya,
Allah'ın nefesiyle gider yolunu bulur.
Çok düşlemek mi bu böyle bazen,
Sarhoşluğu bir hoş eden.
Hep güneşi batmayan başka bir gezegen,
Umut etmekte kavuşmanın yarısı sayılır.
Anılarla gizlenmiş ve yeşermiş,
İçime bir nefes göçse bir memleket olmuş.
Sadece orada iki aşık can bulmuş,
Saat, vakit, takvim hiç bir şey yok.
Kalpler öyle yüz yüze bakıyor,
Ve sen ey aşk niye böyle nazlanırsın?
Rüzgârların kudreti var,
Sevdanın hiddeti var kaldıramazsın.
İki aşık yan yana aynı satırda,
Şair gizli burada.
Ey Allah'ım sen nelere kadirsin,
Kalbinden bir şelale taşar ya...
Çok aşık olmak mı bilmiyorum,
Rüyalarıma, düşlerime, benliğime bu böyle giren.
Beni şair eden, beni benden eden,
Ne arkadaşım benim böyle içimde yenilenen?
Aşkın ispatı var mı hiç bilmeden,
Âlimini bulsam sorarım ne neden...
İksiri, ilacı, ne bileyim bir şeyleri,
Günü gününe nasıl bir şifa lazım buna sormalı...
İçimi bir güzel yurt ediyor orada,
Bir cihan ki aşkın dudağından ona.
İksiri, doktoru, hekimi bir şeyi olmalı,
Günü gününe geçerken böyle kalpten taşan şey işte...
AYKUT BARIŞ ÇELİK