İki Bedene Sığmayan Ruh
İki farklı dünya arasında sıkışmış bir ruh… İnsan bedeninde özgürlüğü elinden alınmış, böceğe dönüştüğünde ise hayatı elinden alınacak olan adam; Gregor.
Gregor, ebeveynleri ve kız kardeşiyle aynı evde yaşayan, işine bağımlı olan tam bir işkolik. İşine ve patronuna olan bağımlı o kadar toksik ve Gregor'a zarar veren bir şekil almış ki; Gregor böceğe dönüştüğü sabah ilk düşündüğü şey işine geç kalacağı ve kalırsa patronuna yapacağı açıklamanın ne olacağı. Durumu bir yandan da reddetme psikolojisi de bu durumu olumsuz şekilde desteklemiş.
Kitabın da başlarında ailesi Gregor'un böcek olduğunu fark edince bunun geçici bir süreç olduğunu ve Gregor'un bir gün iyileşeceği umuduyla yaşamlarına devam ediyorlar. Gregor ise vücuduna alışma sürecinde. İlk başlarda tamamiyle insani duygularla ve insanken yaşadığı yaşam tarzında devam etmeye çalışıyor, fakat böcek bedeni buna pek de izin vermiyor. İşte tam burada başlıyor Gregor'un kimlik krizi aslında. Böcek bedeni izin vermiyor insani hareketleri ve yaşantısına. 
Dönüşüm Gregor'un bedeninde gerçekleşmiyor sadece, ruhu da dönüşüyor bedeniyle birlikte yavaş yavaş...
Gregor artık insanların yediği düzgün yiyecekleri sevmemeye başlıyor, insansı odasını beğenmemeye başlıyor. Hatta annesi ve kız kardeşinden odasından bazı eşyalarını çıkarmalarını istiyor. Daha sonrasında insan yaşamından bu kadar uzaklaşmak istemediğine karar kılsa da bir şeylerin değişmeye başladığını fark ediyor. Ruhunda bir şeylerin...
Gregor'un bu yeni yaşantı tarzı sırasında ailesinden sadece kız kardeşi Gregor'un odasına giriyor ve bakımının tamamıyla o ilgileniyor. Anne ve babası sadece Gregor'un iyileşeceği ve eskisi gibi çalışmaya başlayıp eve bakmaya devam edeceği düşüncesindeler. Annesi Gregor'un böcek formuna bakamayacak bir halde. Böceklere duyduğu korkusundan mı yoksa oğlunu böyle görmeye dayanamadığından mıdır bilinmez ne zaman Gregor'u görse bayılıyor. Ailesinin Gregor'un iyileşme sürecinde oğullarının eski insan vücuduna dönmesi ve aile birliklerinin yeniden toplanması değil de maddiyatı düşünmeleri bir yandan da bu kitabın bize materyalizmin nasıl ön planda olduğunu gösteriyor.
Ailesel problemlerinin nedenlerinde başı çeken maddiyat durumu ailesinin en içine işlemiş durumda. Gregor ilk işe başladığında maaşının bir kısmını ailesine faturaları ödemelerinde destek için vermeye başlamış. Ailesi başlarda mahcubiyetle kabul ettiği bu paralara bir süre sonra alışmış ve artık müteşekkür olmamaya ve normal davranmaya başlamışlar. Sanki bu Gregor'un bir sorumluluğuymuş gibi. Aileniz dahi olsa insanlarla olan ilişkilerinizi iyileştirilemeyecek cinsten yaralayan bir durum bu. Bazen birden fazla kez veya insanlara sormadan yaptığımız iyilikleri bir süreden sonra karşımızdaki sanki o iyilik bizim sorumluluğumuzmuş gibi düşünebilir. İşte bu toksik aile yapısı da maalesef Gregor'un ailesinin içerisine sızmış. Gregor zaten bu aile ortamında mutlu değildi. Tek isteği kız kardeşinin keman eğitimini alması ve hayatının iplerini kendi eline alıp mutlu bir hayat sürmesiydi. Ki kitabın sonunda bu dileğini dolaylı da olsa gerçekleştiriyor.
Gregor böcek vücuduna ne kadar adapte olur ve kendi ruhunu da adapte ederse, ailesi o kadar uzaklaşıyor ve umudu kesiyordu ondan. Gregor'un onları anlamadığını sanarak onun yakınında onun hakkında kötü konuşuyorlardı. Aslında 
Franz Kafka 'ın kendi hayatında anlatmaya çalıştığı bir durum bu. 
Babaya Mektup kitabında babasıyla olan ilişkiyi inceleyebiliyoruz ve bence Gregor'un ailesini anlaması ama ailesinin buna karşılık verememesi Kafka'nın hayatında da mevcut. Bazen karşı taraf bizi anlamadığı için bizim de onu anlamadığımızı düşünebilir lakin her zaman durum karşılıklı olmayabilir. Gregor'un ailesi ne de olsa biz Gregor'u anlamıyoruz o da bizi anlamıyor diyerek Gregor'un tam da yanında onun ne kadar işe yaramaz birisi olduğunu konuştular. Kız kardeşinin ailesine yakarışlarına maruz kaldı Gregor. Kız kardeşi ailesine onun sırtına ne kadar yük olduğunu anlatıyordu. Çalışmak zorunda kaldığını (Ailesinde herkes masrafları karşılamak adına çalışmaya başlamıştı.) ve hem çalışmaya hem de Gregor'a hizmet etmeye dayanamadığını anlattı. Bir de üstüne abisi sırf kız kardeşinin kemanını dinlemek için girdiği oturma odasında eve gelir kaynağı olan kiracıları da korkutmuş ve evden kaçmalarına neden olmuştu.
Ailesine "Eğer o şey abim olsaydı çoktan bize yük olmamak için çıkıp gitmişti. Ama o abim değil!" gibi laflar ediyordu. Gregor bunların hepsini duymak zorunda kaldı. "Elinden gelen ne vardı ?", derseniz hiçbir şey. Sadece böcek vücudunda kalan bir canı vardı. Ertesi gün onu da teslim etti Gregor. Ömrünü sevdiklerine adadı. Hiçbir zaman kendi için bir şey istemedi Gregor. Hem insan hem de böcek olduğu bu yaşamında istediği tek şey kız kardeşinin kemanını dinlemekti. Fakat o da çok geldi. İşte tam da bu yüzden denge insan hayatı için çok önemli. Gregor gibi hayatınızı başkalarına adamayın ve kendiniz için yaşayın. Bencilliğin korkunç büyüsüne kapılmadan...
·
40 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.