Gönderi

Bu anlamda bir Müslüman dünyası yok. Böyle bir dünya tarih ve coğrafya olarak objektif (normal) şartları ile bizatihi oluşsa da, bu asırda Müslüman insan tipi mevcut değil, oluşmamış. İslâm ortak pazarını kurarız dediğinizde gülünç olursunuz. Çünkü öyle bir ortak pazar yok. Şartları oluşmamış; şartları oluşmadığı gibi bugün aslında Müslüman denen insanı da tarif etmeye kalktığımda belkemiği olan bir Müslümandan söz edilemez. Zira, Müslüman deyince, inancı olan ve ibadet eden bir Müslüman anlaşılmamalıdır sadece. Bu bir kültür tipi olmalıdır. Böyle Müslüman bir kültürel tipin içinde, kaçınılmaz olarak inancı zayıf olanı da olur. Hatta imamdan, camiden nefret edeni de olur. Müslüman dediğin adamın, hatta belli bir dünya görüşü de olmayabilir. Ama tarih, coğrafya bilgisi (yani zaman ve mekân referansları) ve yaşam kalıpları ile hepsi aynı eğitimin içinden çıkmış insanlar olmalıdır. Böyle Batılı vardır, ama böyle Doğulu yoktur. Müslüman dünyada herkes aynı dili konuşacak da değildir. Müslüman dediğiniz adamın belirli bir ideolojisi de olmaz siyaset bakımından. Kimi hükümdarcı olur, kimi cumhuriyetçi olur, solcu da olur. Ama bu tipin bir belkemiği olması lâzım. Batı’da iyi Hıristiyan olmasa da Hıristiyan diye bir adam var. Doğu’da da böyle bir tip olması lâzım, bu yoktur. Tarih böyle bir tipi mazide yaratmıştır, bugün bu silinmiştir. İbadet ederiz, camiye gideriz, oruç tutarız, demekle bunu teşekkül ettiremiyorsunuz; 12. asrın Müslümanı bunu çok daha iyi becermiş bir adamdır. Türktü, İranlıydı, Araptı, Sami veya Hindu asıllıydı; ama ortak bir uygarlığı yaratmıştı, ortak bir edebiyat platformu vardı. Farklı düşünse de, ortak kavram dağarcığı vardı; bugün için bu söz konusu değildir.
·
32 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.