Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

664 syf.
10/10 puan verdi
Selam yıldızlarım! Bugün kapağıyla beni kendine çekmeye pek ala yeten “Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek” kitabıyla geldim. Kitabın kalınlığı, puntolarım küçük olup sayfayı doldurması beni biraz korkutmadı diyemem. Ama inanın bana, soluksuz okunuyor. Ben bir oturdum bitirene kadar da başından kalkmadım Kitabın dili beni biraz korkutuyordu, üçüncü kişi ağzından yazıldığı için. Fakat hiç de korktuğum gibi olmadı. Daha ilk bölümden merak seviyesi arşa çıkıyor. ‘Bundan sonra ne olacak?’ , ‘Bu kız ne yapacak?’ , ‘Yol nasıl şekillenecek?’ diye düşünmeden edemiyorsunuz. Bahar’a belki kızacaksınız, ‘bu denli saf olunur mu?’ diyeceksiniz ama onun yaşadığı hayat bir kafesti. Şimdi o, kafesinden çıkıp kanat çırpmaya ve yaşamaya çalışıyor. Deniyor en azından. Onu anlamak, en kolayı bence. Zor olan Ozan’ı anlamak gibi geliyor bana. Onu anlayınca, onun neye neden bu denli tepki verdiğini idrak edince asıl derinliği fark ediyorsunuz. İkisi de, kendi yönünden haklı. İki farklı yaşam var ortada ve ikisinin de nasıl bir çevreyle büyüdükleri, yaşadıkları ortada. Kızamıyorum. Ne Ozan’a ne Bahar’a tercihleri, yaptıkları ve söyledikleri için kızamıyorum. Onları anlıyorum ve bence zor olanda bu, anlamak. İkisini anlayıp satırlar, sayfalar arasında sürüklenince o kadar farklı hissedeceksiniz ki… Hele Ozan ve mahallesi beni bitirdi. Efendi’ye ayrı hastayım. Düzkafa’ya hem kızıyor hem gülüyorum. Mahalleye yeni taşınan Yabancı’ya gelirsek, ona bir farklı bakıyorum. Nedenini okuyanlar anlayacaktır, çok bir şey diyemem onun için. Hepsinin sözleri, kendince haklı aslında. Yaptıkları, istekleri, bakış açıları… Onları anlamak da bir başka geldi bana. Bir mahalleyi anlamak nasıl başka gelmezdi ki? Bir mahalleyi anlamak, bir insanı anlamak değil midir zaten? İkisi de zor, ikisi de kolay... Mahalleyi sevdim, sevmek az kalır bayıldım. O sahneler ne kadar keyif veriyor inanamazsınız Okuldaki diğer karakterlere gelirsem, hepsi birbirinin aynısı insanlar diye düşünüyorum. Hala da düşüncemin arkasındayım. Benim için, içlerinde tek farklı olan Ebru’dur. Onun dostluğunu, Bahar’ın hayatına getirdiği dostlarını çok sevdim. Hepsinin farklı bir kumaşı, hayata farklı bir bakışı var. Okuldakiler gibi değiller ve bu benim çok hoşuma gitti. Sanırım kitapta en sevmediğim karakterin kız olmasını çok isterdim. O listede varlar, asla yoklar diyemem ama başı çeken kişi beni de şok etti. Ozan’a bu kadar kıymet verirken nasıl… Kitap fazlasıyla merak uyandırıcı bir şekilde bitti ve ortada olan durumdan ötürü devamı beni üzecek, kızdıracak gibi hissediyorum. Yine de bu kitap için konuşursam her şey olması gerektiği gibiydi, olması gerekti kadar tadındaydı. Farklı, uzun soluklu, arkadaştan aşka denebilecek, biraz saflık ve anlayış dolu bir kitap okumak isteyenlerin seveceği bir kitaptı. Zorlanacağınız bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ama anlayarak, o duyguları hissederek okumanız inanın daha iyi olacaktır. Yoksa kitabı bitirince üzerinize binecek o anlayış ve şok yükü, sizi biraz sarsabilir. Kitapta yetişkin içerik uyarısı var zaten ama o kadar vaov bir yetişkin sahnesi yok. Daha çok sorulardan doğan cevaplar var. Yine de hiç yok diyemem. Buna dikkat ederek alırsanız daha iyi olacaktır.
Anita Felipova
Anita Felipova
Uyumadan Önce Tuttuğum Dilek
Uyumadan Önce Tuttuğum DilekAnita Felipova · Pukka Yayınları · 025 okunma
··
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.