#Okudum #KitapYorum #MuhabbetTılsımı #HüseyinRahmiGürpınar #İthakiYayınları #Roman #283Sayfa Merhaba arkadaşlar, Bugün sizlere Türk Edebiyatı Klasiklerinden, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın yazdığı, günümüz Türkçesine Bilal Acarözmen tarafından uyarlanmış, "MUHABBET TILSIMI" isimli romanla geldim. Kitap İthaki Yayınlarından çıkmış. Tarafıma sevgili Mustafa Yıldırım sayesinde ulaşmış olup, beni pamuk şekeri yiyip yanaklarına bulaştıran, bayram çiçeği 🪻 çocuklarının sevincine ortak etmiştir. Sağ olsun, sayesinde pek çok yazar ve kitap tanımış oldum. Sonsuz teşekkürler. Ömrü sevinç yıldızlarıyla dolsun. Efendim roman; Aliyyülâlâ. Yani mükemmel. Tabi 1921'lerin Türkçesine mütabık kalarak bu kelimeyi kullanmayı uygun buldum. Bir dilin söz varlığı, o toplumun tarihini, yaşayış şeklini, inançlarını yansıtan önemli bir unsur ve aynı zamanda o dilin zenginliğini belirten değerli bir ölçütü. Romanı güzelleştiren de zaten bu. Gürpınar yumuşak kalemiyle sayfaları altın tozuyla kaplamış. Her cümlesi, her kelimesi kalplerde kuvvetli bir iz bırakıyor. Tabi bu arada okurken bilmediğim pek çok kelime oldu. Sayfa altlarında açıklamalar kısmından faydalandım. Biliyor musunuz; Esasen biz tam anlamıyla Türkçeyi kuşa çevirmişiz. Katliam yapmışız. Dilimiz ne kadar fakirleşmiş bu romanla daha iyi farkına vardım. Az kelimeyle, çok şey anlatma gafletine düşmüşüz. Kendi adıma üzüldüm. Bu zaten derin bir konu. Sayfalar yetmez anlatmaya, maalesef dil erozyonu giderek çığ gibi büyüyor. Sevgili Hüseyin Gürpınar; anneanne, teyzeler, dadılardan oluşan kadınlarla dolu bir evde büyüdüğü için onlardan nakış işlemeyi, dantel örmeyi, yemek yapmayı, müziğe, estetiğe derin bir sevgi beslemeyi öğrenmiş. Muhtemeldir ki, romanlarında kadınları, onların iç dünyalarını bu kadar iyi anlatması çocukluğunda büyüdüğü bu ortamın eseridir. Bu yüzden tüm romanları eşsiz güzellikte. Ağır, ağdalı, yoran kitaplar arasına bazen böyle Türk klasiklerine yer verilmeli. Tıpkı yorulan, sıcaktan bunalan birine buzlu su ikram edilmiş gibi. Ben Muhabbet Tılsımında kana kana serinledim. İçimin yağları eridi gülmekten. Roman; Besleme Ali Bekir'in Adnan Şemi Paşa Konağına gelmesiyle başlıyor. Dönemi anlatan Muhabbet Tılsımı, bu defa İstanbul'da cinsel arzularının peşine düşmüş insanların izini sürüyor. Evlere şenlik olaylar kimin eli kimin cebinde cinsinden ilerliyor. Ali Bekir'in bir sohbet ortamında duyduğu muhabbet büyüsünün formülü için verilen adrese gitmesiyle arap saçına dönen işler çığrından çıkar. Derviş Okyanustan üç öpücük karşılığı bir muska edinir. Etkisi odur ki; çevresindeki hatunları deli gibi kendisine bağlaması aşık etmesi. Bir muskanın gücüne, bir sahte dervişin hikmetine derhal inanıveren, elde etmek istediğine ulaşmak için her şeyi göze alabilen, ahlakça düşkün, içinde bulunduğu sefih durumu kavrayamayan insanlar...Elden ele geçen bu muhabbet tılsımının içinden ne çıkıyor? Son sayfada karşınızda. Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın en sevilen batıl inanç komedilerinden biri olan roman, tutkularının esiri olup sahte dervişlerin, büyünün, muskanın peşine düşen insanların her devirde benzer özelliklere sahip olduğunu yüz yıl öncesinden bir film gibi gözler önüne seriyor. Şiddetle tavsiye ederim. 🩷 Ne türlü muskalar taşıdım... Şirin görünmek için hiçbir midenin kabul edemeyeceği ne iğrenç şeyler yedim. Yeni doğmuş çocuk kakası, hüthüt yumurtası, dövülüp ezilmiş kırlangıç gagası, yarasa derisi, farenin gerisi, üç yüz pirenin ezilip zerrin nigâr tohumu ve nöbet şekeriyle karıştırılarak saf macun halinde yenmesi... Hangi birini anlatayım? (Say. 44) 🩷 Dünyanın dönüşünü hızlandıramamak veya geciktirememek, bazen insanlar için ne büyük bir felaket sayılıyordu. İnsanın uzatmak istediği dakikaların hazzından zorla mahrum kalması veya atlamayı arzu ettiği saniyelerin öldürücü ağırlığı altında ağır ağır ezilişi ne korkunç azaplardandı. 🩷 Öyleyse bu dünya bir fırsat dünyası demekti. Ahlaklı, ahlaksız olmak fırsata bağlı şeylerdi. Kendini gösteren fırsatları kaçırmaya razı olacak kadar ahmak olanlar ahlaklı kalabilirlerdi. (Say. 177)

Muhabbet TılsımıHüseyin Rahmi Gürpınar · İthaki Yayınları · 202344 okunma

·

234 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Işıl Işık