Ölüler ki bir gün gömülür. İçimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler..
"Şiirler yazdım, kitaplar okudum.
Elime bir bardak aldım, onu yeniden oydum
Derinlerde kaldım böyle bir zaman
Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan..
Ey yağmur sonraları,loş bahçeler, akşam sefaları
Şöyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum."
Bu güzel dizelerle eserin arka ve ön kapağında karşılaştım dostlar..
Her zaman şiir incelemesi yaparken biraz zorlanırım. Benim gözümde edebi duyguyu daha yakından hissettiren hep şiir kitapları olmuştur.
Gelmiş Bulundum içinde farklı temalar barındıran bir eser..
Fakat içime dokunan dizeleri olmasına rağmen eser beni okurken biraz yordu diyebilirim.
Diyaloglara kitabın sonunda fazlaca rastladım.
Bundan olsa gerek..:)
Yine severek okudum ama
sakin kafayla okumanızı tavsiye ederim.
Eserde geçen ve ruhuma dokunan bir kaç alıntıyı paylaşarak incelememe son vermek istiyorum.
"Gitmek! Yazmışım defterime çoktan
Rıhtımlar, güz halatları daha bir sürü şey
Şuramda darmadağınık.."
(Sayfa 77)
"Kim ne derse desin ben bu günü yakıyorum.
Yeniden doğmak için çıkardığım yangından.."
( Sayfa 31)
( Ahh ! bu alıntı o kadar işledi ki bana.. Motive oldum okurken..)
"Ya içim içime sığmıyorsa
Ne denir kötüdür insanların gidişi.."
(Sayfa 13)
Tavsiye ederim dostlar okuyun..