"Emin misin? Çünkü içini kendi aletime saklıyo- rum. Kendimi tutmam zor olacak, ama yapabilirim. Peki ya sen?" diye sordu bacaklarının arasına ateşli ve ıslak bir öpücük kondurarak.
Julia inleyerek ileri geri hareket etmeye başladı. "Evet, dilin muhteşem şeyler yapıyor bana."
"Benim yöntemimle yapmalısın Julia." Bacaklarına yavaşça dokunarak üst baldırının içini yalayınca, Julia hareketlendi ve bacaklarını oynattı.
"Bacaklarını açık tut güzelim," diye emretti Clay. "Tutmazsan dururum."
"Tamam, açık tutacağım," diyen Julia kendi sesini tanıyamadı. Ama aslında o kadar büyük bir arzuyla dolup taşıyordu ki şu anda sadece sesini değil, hiçbir tarafını tanıyamıyordu.
"Dediklerimi yaparsan seni kendinden geçirir, inle- tirim. Ama yapmazsan durup, emrime itaat edinceye kadar beklemek zorunda kalırım," dedi sertçe. Bakışla- rı kontrolün onda olduğunu anlatıyordu. "Beni fazla bekletme, beklemek istemiyorum. Tadına bakmayı o kadar çok istiyorum ki bu istek beni öldürüyor."
"Dediklerini yapacağım, çünkü beklemek beni de öldürüyor," dedi, az önce Clay'in aletini ağzının içinde
tutan agresif kadından, alacağı tüm zevki, neredeyse hiç tanımadığı bu adamın ellerine teslim eden itaatkâr ka-
dına nasıl dönüştüğüne oldukça şaşıran Julia. Ama ba-zen hiç tanımadığın birisiyle beraber olmanın sebebi tam da buydu işte. Fiziksel çekimin doğallığına kendini teslim etmekti. Julia da tam o aşamadaydı şu anda ve bütün gece de orada kalmak istiyordu. Eğer bu, onu itaatkâr ya da kötü veya seks manyağı yapıyorsa da razıydı. Tüm bu sıfatları karşı çıkmaksızın üstlenebilir- di. Şu anda tek bildiği ve bilmek istediği şey arzuydu.Gecenin ilerleyen saatlerinde Julia zevkten dört kö- şe olmuş, akşamın üçüncü orgazmının verdiği tatmin- le, uykulu vaziyette Clay'in kolları arasında yatıyordu. Adam verdiği sözlerin hepsini de tutmuştu. Onunla sadece seks değil, gerçek anlamda aşk yapacağını söy- lediğinde şaka yapmıyordu. Oteldeki sevişmeleri sıra- sında vücudunu baştan ayağa taparcasına sevmiş, her noktasını öpücüklerle kaplamıştı. Hatta ayak parmak- larından birini emmişti ki bu Julia'ya harika hissettir- mişti. Ve sonunda onun içine yerleştirmişti kendini Clay. Bu aceleye getirilmeyen, yavaş ve garip bir şekil- de muhteşem olan seanslardandı. Clay, bir yandan bacaklarıyla bedenini sarıp, ona sımsıkı tutunmuş olan Julia'nın içinde, kendisini yavaş yavaş hareket ettirir-ken, diğer taraftan da Julia'nın boynunu, yüzünü ve göğüslerini öpücüklere boğmuştu. Bu adam hem be- cermeyi hem de sevişmeyi çok iyi biliyordu. Ona emir ve talimat verebildiği gibi, ondan emir ve talimat ala- bilmişti de. Aynı anda hem saçlarından sıkıca tutup çekerken hem de hafif ıslak tenine yumuşak, nazik öpücükler kondurmuştu.
Şimdi de Julia'yı kollarının arasına almış, bedenini kendi güçlü bedenine yaslamış, öylece yatıyordu. Bronz tenli kolu, Julia'nın göğsünün altında duruyor ve Julia'ya bu sayede kolundaki mükemmel dövmeyi dikkatlice inceleme imkânı veriyordu. Motifin üzerin- de ellerini dolaştıran Julia "Bunu çok beğendim, ne zaman yaptırdın?" diye sordu.
"Teşekkür ederim. Hukuk fakültesinden mezun ol- duktan sonra, bana bu işi neden yaptığımı hatırlatması için yaptırmıştım."
"Peki, bunu sana nasıl hatırlatıyor?"
"Tutkuyu simgeliyor. İşimde, hayatımda, her şeyde olmasını istediğim şey; tutku."
"Bence, sende çuvallar dolusu tutku var zaten," de- di ve vücudunu, onun dümdüz, kaslı karnını sırtında hissedebilmek için, ona daha da yaklaştırdı.
Bu da seks için mükemmel bir pozisyondu aslında.
"Mmm... Bu çok güzel," dedi Clay ve omzuna yumuşakbir öpücük kondurdu. "Seni tanımış olmaktan dolayı çok mutluyum doğrusu."
"Ben de," dedi Julia mırıldanarak.
"Hadi, bana senin hakkında bilmediğim bir şey söyle."
"Hakkımda hiçbir şey bilmediğini düşünecek olur- sak, bu baya çok şeyi kapsıyor değil mi?"
Clay gülümsedi, "Hakkındaki 'bir sürü şeyi biliyo- rum zaten, sadece daha fazlasını öğrenmek istiyorum."
"Ne biliyorsun, söyle bakalım?"
"Son derece güçlü ve dayanaklısın, kimseye boyun eğmiyorsun ve tam bir insan sarrafısın."
"Bir barmen olarak, bu benim işim. Bütün iyi bar- menler bu özellikleri taşır."
"Ve işinde çok iyisin. Ayrıca yaptığın işle gurur duyduğunu da biliyorum. Dünyayı kurtarmıyor olsan da yaptığın işte iyi olmak senin için önemli."
Julia omuz silkerek, "Evet haklı olabilirsin," dedi.
"Bak, gördün mü hakkında bir sürü şey biliyormu- şum." Ona doğru biraz daha sokuldu. Bir yandan ko- nuşuyor bir yandan da Julia'nın beli üzerinde usulca elini dolaştırıyordu. "Ayrıca cesursun ve aklındakini söylemekten çekinmiyorsun. Bir de son derece sağlıklı
bir cinsel iştahın var."
Sayfa 39
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.