Gönderi

Nafile düşkünlüğüyle aldananlar
Başka bir grup da nafilelere aşırı düşkünlük gösterir ve onlara gösterdiği saygıyı farzlardan esirger. Bir kısmının kuşluk ve teheccüd namazı gibi nafilelerle sevince gark olduğunu görürsünüz. Ama farz namazdan, vakit girer girmez apar topar kılmaya hırs gösterdiğinden ne lezzet alır ne de Allah'tan bir hayır bulur. Şu hadisi de unuturlar: "Allah'a yaklaşanlar, Allah'ın kendilerine farz kıldığı şeyleri edá etmekten daha faziletli bir şeyle yaklaşamazlar." (Buhârî, Rikak, 38; Ahmed, Müsned, 4/256; Beyhaki, es-Sünenü'l- Kübra, 3/346; Münâvi, Feyzu'l-Kadir, 2/292.) Diğer taraftan hayırlı ameller arasındaki üstünlük farkını gözetmemek de şerlere dahildir. İnsan bazen iki farzla karşı karşıya olabilir; birisi sonraya bırakılabilirken, diğeri böyle olmaz. Ya da kişi iki nafile karşısında bulunabilir, bunlardan birisinin vakti geniş, diğerininki dar olabilir. Eğer kişi tertibi korumazsa kendini aldatmış olur. Bunun benzerleri sayılamayacak kadar çoktur. Günah bellidir; kapalılık bazı fâallerin diğerlerinin önüne geçirilmesinde ortaya çıkmaktadır. Meselâ, bütün farzları nafilelerden önde tutmak; farz-ı ayınları, başkası yerine getirdiğinde diğerlerinin yapması gerekmeyen farz-ı kifâyelerin önüne geçirmek ve farz-ı ayınlardan en önemli olanını daha az önemli olana tercih etmek; ertelenebileni diğeri önüne geçirmek, annenin hakkını babanın önüne geçirmek; anne- babanın nafakasını hacca tercih etmek; vakti geldiği zaman cumayı bayrama tercih etmek ve borcu diğer farzlardan öne geçirmek gibi. Kul bunun farkına varıp dikkat kesilse ne büyük bir iş yapmış olur! Fakat tertibdeki bu aldanmadan kurtulmak ilimde derinleşen âlimlerin altından kalkabileceği ince ve gizli bir iştir.
·
234 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.