Selaamm Kitapdostlarım Kişilik problemi yaşıyorum. Psikoloji kitaplarında olanlardan değil. Bir ilişkide iki insandan birisi hep iki insan oluyorsa en çok seven odur @mavigokyayinlari'ndan çıkan @atakanmustafadogann'ın kaleminden müthiş bir kitabın yorumu ile geldim sizlere. Ontolojik manada özümüze kör bir varlık olduğumuz için kendimizi bilmek yerine sıklıkla başkalarını eleştirmek ve onlara tavsiyelerde bulunmaktan hoşlanırız. Ancak önce kendi söküğümüzü dikmemiz gerekmez mi? 29 yaşında olan Habil bu zamana kadar para kazanmak nedir bilmez. En sevdiği Edebiyat ve şiirleri dışında hiçbir işle uğraşmamıştır. Kafede karşılaştığı bir kıza aşık olur ama Aysun'a duygularını açıklayamaz. Günler sonra sevdiği kız ile buluşacak olan Habil annesinin de apar topar evine gelmesi ile babasının başının belada olduğunu söyler ve anne oğul gizemli ortağı Kamuran'ın yardımı ile Gürcistan'a kaçarlar. Babasının iş yaptığı insanlar belalı insanlardır. Ama Kamuran'a inanan anne oğul babasının onlara ulaşacak olması düşüncesi ile bir bilinmeze doğru yol alırlar. Harika bir kurguyla yazılmış bir kitap. Valla ne yalan söyliyeyim beklentimin çok çok fazla üstüne çıktı kitap. Soluksuz okudum. Habil'in sürekli Kabil ile konuşması,Kabil'i susturmaya çalışıp Habil'i yaşatması çok çok güzeldi. Mutlaka OKUYUNNN OKUTUNN diyorum. Başkalarının tercihlerini, yaşam tarzını, ilişkilerini ve değerlerini sorgulamak kolaydır fakat aynı şeyleri kendimiz hakkında yapmak birkaç zorluğu içinde barındırır. Yani en büyük insani problem dediğimiz insanın kendisini kandırma sorunu kendi sorgulamamızı engeller. Üçüncü olarak, insanın özbenliğini sorgulamasının yaratacağı gerilim herkesin kabul edeceği cinsten değil. Sorgulama metodunu bilemiyor olmanın yanı sıra kendimizi tanıdıktan sonra almamız gereken kararları alamıyor olmak veya alışkanlıklarımızı bozamıyor olmak da işin cabasıdır.

Habil’in Başına GelmeyenlerAtakan Mustafa Doğan · Mavi Gök Yayınları · 202413 okunma

20 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

MEHTAP İNAL