Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Connie'ye döndü. Connie, yırtıcı, parlak, keskin bir anlam gördü gözlerinde, sevgi değildi bu. Karşı koyma gücü çözülmüştü. Üzerine garip bir ağırlık çökmüştü. Boyun eğecekti. Başka çıkar yol yoktu. Geçilmesi güç, dikenli ağaçların arasından dalarak, küçük bir açıklığın, ince kuru dallardan bir yığının bulunduğu bir yere geldiler. Adam birkaç ince dalı yere yayarak, ceketiyle yeleğini çıkarıp dallar üstüne serdi, Connie ağaçların altına, oraya yatacaktı, bir hayvan gibi tıpkı. Bu arada adam gömleği pantolonuyla, dinelmiş bekliyor, tekin olmayan gözlerle kendisini izliyordu. Bütün bunlarla birlikte gene de düşünceli bir adamdı, Connie'nin rahatını düşünmüştü, uzanacağı yeri hazırlamıştı iyi kötü. Ama Connie yattığı yerden kendisine yardım etmediği için, zorlarken kadının kemerini kırmıştı. Adam kendisi de düğmelerini çözmüştü, Connie onun çıplak tenini kendi teni üstünde duydu. Bir an öylece kaldı adam, gerilmiş, ürpertili. Sonra eyleme geçince, kadının içinde garip bir gibi dalgalandı, bütün gövdesini sardı, eritti. Sanki bir sürü çan, en yüksek sese varıncaya dek çalıyor çalıyordu. Connie, çıkardığı küçük, kesik çığlık seslerinin bile bilincinde olmadan ürpertiler dalgalandı. Dalgalandı, dalgalandı, tüy gibi yumuşak alevlerin çatal çatal yükselişi yatıyordu. Ama çok çabuk bitmişti her şey, çok çabuk, kendi çabasıyla haz duyacak durumda da değildi artık. Bu başkaydı, bambaşka. Hiçbir çaba gösteremiyordu. Kendi doygunluğu için çırpınmak içinden gelmiyordu artık. Ancak bekliyordu, bekliyor, adamın kendisinden uzaklaştığını, iyice çekildiğini, gittiğini sezdiği an, bütün gönlüyle inliyordu. Bu arada, bütün dölyatağı yumuşak, kabaran dalgalar altındaki bir deniz inciri gibi açılmış, onun gene gelmesini, kendisini doyurmasını bekliyordu. Tutkuyla kendinden geçmiş bir durumda adama kenetlendi, garip ritmik bir eylemin gitgide büyüyerek bütün yarılmış bilincini doldurduğunu duydu, sonra gene, gerçekte eylem olmayan o söze sığmaz kımıltı başladı. Bu daha çok, bütün dokularının derinlerine, bilincinin derinlerine döne döne inen, kendisini en sonunda yoğun bir duygu seli olarak bırakan, anlamsız küçük çığlıklara sürükleyen hızlı bir burgaçtı. En yoğun geceden, yaşamdan kopan çığlıklardı bunlar! Adam, yaşam kadının içine saçılırken, altından gelen bu seslere korkuyla kulak verdi. Sesler yatıştıkça o da yatışarak kendinden geçti, sımsıkı sarılı kolları gitgide gevşiyor, kadın da kımıltısız yatıyordu. Yattıkları yerde hiçbir şeyi, birbirlerini bile bilmiyorlardı, ikisi de yitmişti. En sonunda adam uyanmaya başlayarak, savunmasız çıplaklığını sezinledi birden, kadın da onun gövdesinin kendisininkinden yavaş yavaş çözüldüğünü seziyordu. Ayrılıyordu; ama kadın adamın, göğüsleri üzerinden hiç kalkmamasını, hep öyle kalmasını istiyordu. Her zaman üzerinde kalmalı, örtmeliydi kendisini, her zaman. En sonunda ayrıldı adam, kadını öptü, öptü, sonra kendi de örtünmeye başladı. Kadın yattığı yerden, kımıldayamayacak durumda, tepedeki ağacın dallarına bakıyordu. Adam kalktı, çevresine bakarak pantolonunu çekti, ilikledi. Pençelerini burnuna dayamış yatan köpekten gayrı her şey, her şey sessizdi. Gene budanmış dallar üstüne oturarak sessizce Connie'nin elini tuttu. Kadın dönüp baktı. "Bu kez birlikte haz. duyduk," dedi adam. Kadın bir şey demedi., "Böylesi çok güzel. Birçok kimse, bütün yaşamı boyunca tadamaz böyle bir şeyi," dedi, bir düş gibi konuşarak. Kadın onun düşünceli yüzüne baktı. "Öyle mi?" dedi. "Mutlu musun?" Gene Connie'nin gözlerine baktı. "Evet," dedi, "ama aldırma." Kadının konuşmasını istemiyordu. Eğildi, onu öptü! Adamın, kendisini hep böyle öpmesi dileği geçti Connie'nin içinden.
Sayfa 107
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.