Gönderi

Büyükanne herkesin iki aklı olduğunu söyledi. Akıllardan biri bedenin yaşaması için gerekli olan şeylerle ilgiliydi. Bedene gerekli olan barınak, yiyecek ve benzeri şeyleri nasıl bulabileceğini düşünmek için bu aklı kullanmak gerekirdi. Eşleşmek ve çocuk sahibi olmak için de bu aklı kullanmak gerektiğini söyledi. Bu aklı taşıyabildiğimiz kadar taşımamız gerektiğini söyledi. Ama bu tür şeylerle hiç mi hiç ilgisi olmayan başka bir aklımız daha varmış. Dedi ki bu ruh aklıymış. Büyükanne, beden aklını açgözlü ya da hırslı olmak için kullanır, onunla her zaman insanları kandırır ve onlardan nasıl maddi çıkar sağlayacağını düşünürsem ruh aklını bir cevizden daha büyük olmayan bir boyuta düşüreceğimi söyledi. Büyükanne dedi ki beden öldüğü zaman, beden aklı da onunla birlikte ölürmüş. Bütün yaşamını bu şekilde geçirirsen başka her şey öldüğü zaman ruh aklı yaşadığından, bir ceviz büyüklüğüne düşürülmüş akılla kalırmışsın. Sonra da "Yeniden doğduğun zaman -doğmak zorunda olduğun için- hiçbir şeyi anlamayan bir ceviz akılla doğar- sın," dedi. Sonra, "Beden aklı her şeyi ele geçirirse, ruh aklı bir fındık büyüklüğüne küçülebilir ve ortadan kaybolabilir. Böyle bir durumda ruhunu tümüyle kaybedersin. Böylece ölü insan olursun," dedi. Büyükanne, ölü insanı kolayca tanıyabileceğini söyledi. "Ölü insanlar..." dedi, "Bir kötü insana baktığın zaman pislikten başka bir şey görmezsin. Onlar öteki insanlara baktığı zaman kötüden başka bir şey görmezler. Ağaca baktıkları zaman kereste ve çıkardan başka bir şey görmezler; hiçbir zaman güzellik görmezler. İşte onlar yürüyen ölü insanlardır." Büyükanne dedi ki: "Ruh aklı bütün diğer kaslar gibidir. Kullandığın zaman büyür ve güçlenir. Böyle olabilmesinin tek yolu onu anlamak için kullanmaktır. Ama beden aklınla açgözlü ve benzeri olmaktan kurtulana kadar ona kapıyı açamazsın. Açtığın zaman anlayış gelişmeye başlar ve ne kadar anlamaya çalışırsan, ruh aklı o kadar büyür." "Doğal olarak..." dedi, "Anlayış ile sevgi aynı şeydir; insanların anlamadıkları şeyleri severmiş gibi görünmeye çalışarak çok fazla arka plana atmalarının dışında. Ki bu da yapılamaz." Bütün her şeyi anlamak için çalışmaya başlayacağımı hemencecik görüyordum; bir ceviz ruha sahip olmayı kimse istemezdi çünkü. Büyükanne dedi ki: "Ruh aklı o kadar büyük ve güçlü olabilir ki sonunda bütün geçmiş beden yaşamların hakkında her şeyi bilir ve artık hiç mi hiç beden ölümü olmayacak bir yere gelirsin." Büyükanne dedi ki: "Gizli yerinden bunun nasıl çalıştığını görebilirsin. Her şeyin doğduğu (Ve her zaman bir şeyin, hatta bir fikrin bile doğduğu) baharda yaygara kopar. Bir bebeğin kan ve acıyla doğması gibi bahar fırtınaları vardır." Büyükanne, bunun, ruhların yeniden maddi biçimlere büründüğü için kopardığı yaygara olduğunu söyledi. 77
·
62 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.