Gönderi

88 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Para Hırsı Yüzünden Yok Olan Hayatlar
Bugün
Honore de Balzac
Honore de Balzac
'ın kısa; ama çok anlamlı bir hikâyesinden bahsetmek istiyorum:
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
.
Honore de Balzac
Honore de Balzac
bu öyküsünde 19. yüzyıl insanını eleştiriyor. İnsanlık Komedyası eserinin felsefi inceleme bölümünde yer alan bu öyküde insan olmanın acıklı hikâyesi ele alınıyor. Kral’ın haznedarı olan
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
’un kendinden çok değer verdiği hazinesinin çalınması nedeniyle nice masum insanın hayatının kararması anlatılıyor. Ancak kitabın konusunu iki önemli eksende incelemenin daha yararlı olacağını düşünüyorum. Birincisi uyurgezerlik, ikincisi cimrilik. Bu iki durum öykü boyunca iç içe geçiyor ve Efendi Corneulius’da vücut buluyor. Nasıl mı? Diğer adı “somnambulizm” olan uyurgezerlik, uyku hâlindeyken ayağa kalkıp etrafta dolaşma anlamına gelir. Çocuklarda, yetişkinlere göre daha yaygın olan uyurgezerlik, genellikle gençlik yıllarında kendiliğinden geçer. Ama ya geçmezse? Ya hırsımızın karanlık dehlizlerinde dolaşan bu durum ruhumuzu ele geçirirse? Önce uyurgezer bir kişi nasıl olur onu anlamaya çalışalım: Uyurgezerlik sırasında kişinin gözleri açıktır ve gözlerini bir yere sabitler. Etrafına boş boş bakar; kendi kendine konuşur, öylece dolaşır; ancak uyku hâlindedir. Vücudunu da aklını da kontrol edemez.
Efendi Cornelius
Efendi Cornelius
da hırsına ve açgözlülüğüne yenik düştüğü için kalbini ve aklını kontrol edememektedir. Üstelik açgözlülüğü ve hırsı ruhunu da ele geçirmiştir. Bu nedenle onun bedeninde hem uyurgezerlik hem de cimrilik bir hastalık hâline gelir. Manevi açlık çeken ve asla bu açlığını doyuramayan Cornelius, kendi malını çalar ve suçu başkalarına atar. Çünkü uyurgezerlik zihnini ele geçirmiş, kalbi kuruntularının esiri olmuştur. Ne yazık ki çoğu zaman uyandığında ne yaptığını hatırlayamaz. Uyanıkken de bir nevi uyurgezer gibidir ve bu durum delilik hâline gelir. İşte bu yüzden mantıklı kararlar veremez. Cornelius devletin maddi gücünü elinde tutmasına, kendine ait büyük bir hazinesi olmasına rağmen içinde yaşama karşı büyük bir güvensizlik hisseder. Ancak bu güvensizliğin nedeni de sahip olduğu hazinedir ve maalesef bu durum kısır döngü yaratmaktadır. Hem kendi öz güvenini hem de kontrolü kaybetmek istemediği için hazineye sahip çıkmak zorundadır. Çünkü hazinenin çalınması onun için kontrolü kaybetmek demektir. Kontrolü kaybetmek ise yok olmakla eş değerdir. İşte bu yüzden paranın üzerindeki kontrolünü kaybetme korkusu onu cimriliğe iter ve bu durum tehlikeli bir hâle gelir. Tabii ki buradan yola çıkarak cimri olan herkesin hasta olduğunu iddia edemeyiz. Ancak cimrilik eğer kişinin kendisine, çevresine zarar verecek noktaya ulaşmışsa birtakım hastalıkların “belirleyicisi” olabilir diyebiliriz. Bu durum da çoğu zaman kişilik bozuklukları olarak ele alınır. Cornelius'un da para hırsı hastalık derecesinde olduğu için, bu hırs ne yazık ki zihnini ele geçirir ve ruhu acılar içindedir. Peki, tutumlu olmak ve cimrilik arasındaki fark nedir? Tutumlu olmak; insanın harcamalarını giderlerine göre ayarlamasıdır. Cimri olmak ise, insanın ihtiyacı olandan çok daha az harcama yapmasıdır. Cimri insanların iç dünyalarında maddi olana daha çok değer verdiğine şahit oluruz. Yani parayı sıkı sıkı ellerinde tutmak isterler. Aynı Cornelius gibi. Bazı uzmanlar para üzerindeki kontrolün
Obsesif Kompulsif Bozukluk
Obsesif Kompulsif Bozukluk
ile bağlantılı olduğunu söyler. “Parayı, gelecekte meydana gelecek bir felaket için biriktirme” durumu olarak ifade ederler. Bu noktada her para biriktiren kişi, kişilik bozukluğuna sahiptir demek hatalıdır. Ancak kişi, yaşam kalitesini düşürecek düzeyde cimri ise bu kişiler için para güç anlamına gelir. Balzac, para ile gelen gücün masumlara ne bedeller ödettiğini anlatarak yönetimi eleştirir aslında. Kraldan çok kralcıların olduğunu, herkesin çıkarları uğruna hareket ettiğini, devletin hastalıklı kişiler tarafından yönetildiğini anlatır. Bu nedenle başlarda bir aşk hikâyesi okuyacağımızı sanırken, olaylar başka bir yere evrilir. Aşk hikâyesi derinlerde kendini hissettirir yine de. Çünkü olay manevi olan aşktan, maddi olan aşka dönüşür.
Honore de Balzac
Honore de Balzac
para aşkı yüzünden bir insanın hem kendisinin hem de çevresinin hatta devletin bile ne kadar “hasta” olduğunu yüzümüze çarpar ki bu durumun yüzyıllar sonra bile değişmediğinin hepimiz farkındayız. Baş karakterimiz Cornelius da hem sömüren hem de sömürülendir bu düzende. Cornelius Kral’ın en yakın arkadaşı olduğunu zanneder. Oysaki “arkadaşlık” gibi önemli duyguların da içi boşaltılmıştır. Cornelius bunu fark ettiğinde bile “uyurgezer” gibi davranır. Olaylar öyle bir hâl alır ki içine düştüğü durum onu daha büyük bir trajediye sürükler. Para hırsı bulaşıcı bir hastalık gibi etrafını sardığı için olan bitenin farkına vardığında büyük bir yıkım yaşar. Ve bu hastalık nedeniyle Cornelius; sevgi ve iyilik gibi duygularını yok etmiş, erdemi hiçe saymış, ruhunu güce satmıştır. İnsanların mevki sahibi olmak, olduğu yeri kaybetmemek uğruna, etik değerlerden uzaklaşıp maddi olana değer vermesi nedeniyle tüm normların ve kendi zihinlerinin sömürüldüğüne bugün de hep birlikte şahit olmuyor muyuz zaten? Belki de Balzac kişiler üzerinden devleti yönetenlerin “nasıl olması” gerektiğini değil, “nasıl olmaması” gerektiğini anlatmak istemiştir. Not: TDK'nin Türkçe yazım kurallarına göre güncellenen kelimeler: Öz güven Kısır döngü Eş değer Ve tabii ki düzeltme işaretleri kullanılıyor ve hiç kalkmadı arkadaşlar! Ayrıca "Tabi ki" diye bir kelimenin olmadığını da unutmayalım. "Tabi" kelimesi "bağımlı, bağlı, birine veya bir şeye uyan" anlamına gelir ve "taabi" diye okunur. "Tabii" ise; elbette, doğal, olağan, düzene uygun olan, katkısız" anlamlarına gelmektedir. "TABİİ Kİ" kelimesi de "elbette" anlamına geldiği için iki "i" ile yazılır. Ve bonus geliyor TABİİ Kİ DE diye bir kelime yoktur :) Özel bonus: Biz de "Ka" ve "Ha" diye harf olmadığı için "tedeka" diye okunmaz, "tedeke" diye okunur. Kitapla kalın...
Efendi Cornelius
Efendi CorneliusHonore de Balzac · Can Yayınları · 2022125 okunma
··1 quotes·
3 plus 1
·
12.1k views
Neslihan okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş Hazel Hanım, kaleminize sağlık. 🌸🩷
Hazel Güney okurunun profil resmi
🙏🙏çok teşekkür ederim🌸
Baki Coşkun okurunun profil resmi
İslam bu hastalığı sadaka, fitre ve zekat gibi para verme yolu ile tedavi eder.
İkaros okurunun profil resmi
Ellerinize saglik 👍
Hazel Güney okurunun profil resmi
🙏 teşekkür ederim
Barış AKAY okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme. Elinize sağlık.
Hazel Güney okurunun profil resmi
🙏çok teşekkür ederim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.