Biyopolitika
Kitap 2001 yılında yayınlanmıştır ve biyopolitika kavramının tarihsel gelişimi incelemektedir. Eserde, Foucault'nun biyopolitika anlayışı temel alınıyor ancak bu anlayış güncel gelişmelere uyarlanarak genişletiliyor. Kitap, 17. yüzyıldan başlayarak biyopolitikanın nasıl oluştuğunu, nüfus yönetimi, beden ve sağlık üzerine politikalar ekseninde irdeliyor. Bu dönemde, devletlerin nüfus kontrolü ve yönetimi üzerindeki politikalarının etkisini ele alıyor. Ayrıca, 19. yüzyılda sosyal devletin doğuşu ve biyopolitik yaklaşımların belirginleşmesi anlatılıyor. Bu dönemde, devletin toplumun refahını sağlama sorumluluğunu üstlenmesi ve toplumun sağlık, eğitim gibi ihtiyaçlarını karşılamak için politikalar geliştirmesi biyopolitikanın önemli bir aşamasını oluşturuyor. Eserde, 20. yüzyılda tıp, genetik ve teknolojinin getirdiği yeni biyopolitik boyutlar da değerlendiriliyor. Bu dönemde, tıbbın ve genetik biliminin insan bedeni üzerindeki etkileri ve bu etkilerin politikaya yansımaları ele alınıyor. Aynı zamanda, günümüzde veri ve algoritmalar biyopolitik iktidar üzerindeki etkisine odaklanılıyor. Bu, teknolojinin gelişmesiyle birlikte bireylerin sağlık verilerinin toplanması ve analiz edilmesiyle ortaya çıkan bir boyuttur. Bu durum, bireylerin biyopolitik iktidarın bir parçası haline gelmesine ve kontrol altına alınmasına olanak sağlar. Eserde, neoliberalizm döneminde biyopolitiğin dönüşümü ayrıntılı bir şekilde ele alınır Neoliberal politikaların toplum sağlığı ve refah üzerindeki etkileri incelenir. Ayrıca, bu dönemde biyopolitik yaklaşımların nasıl değiştiği ve toplumda nasıl bir etki yarattığı tartışılır. Kitapta, Foucault'nun biyopolitika kavramını ilk ortaya koyan ve tanımlayan yazar olduğu belirtilir. Foucault'nun görüşleri esas alınarak biyopolitikanın tarihsel gelişimi ve güncel durumu incelenir. Kitapta ayrıca, Norbert Elias, Ivan Illich, Nikolas Rose, Giorgio Agamben, Paul Rabinow ve Michel Serres gibi önemli düşünürlerin biyopolitikayla ilgili çalışmaları da değerlendirilir. Norbert Elias, sosyal disiplinleşme ve bedenin sosyalleşmesi gibi konularine öncü çalışmalara imza atmış bir Alman sosyologdur. Ivan Illich ise kişiseleştirme ve ilaç endüstrisi eleştirmeni olarak bilinir. Illich'in biyopolitik yaklaşımlara karşı duruşu örnek gösterilir. Nikolas Rose, günümüz biyopolitiği, genetik ve nöropolitika üzerine çalışmalarıyla tanınan bir Britanyalı sosyologdur. Giorgio Agamben ise yasaklama ve istisna hali kavramları üzerinden biyopolitikayı yorumlayan bir İtalyan filozoftur. Kitapta ayrıca biyopolitik kavramını güncelleyen ve genişleten çalışmalarıyla tanınan Paul Rabinow ve Nikolas Rose da yer alır. Michel Serres ise bilim, teknoloji ve biyopolitikaşkisini irdeleyen bir Fransız filozoftur. Sonuç olarak, bu kitapta biyopolitika kavramının tarihsel gelişimi ve güncel durumu incelenir. Foucault'nun biyopolitika anlayışı temel alınarak, 17. yüzyıldan günümüze kadar biyopolitikanın nasıl oluştuğu ve değiştiği araştırılır. Ayrıca, Norbert Elias, Ivan Illich, Nikolas Rose, Giorgio Agamben, Paul Rabinow ve Michel Serres gibi düşünürlerin biyopolitikayla ilgili çalışmaları da değerlendirilir.
