SPOİ İÇERİR!! Sayfalar boyunca hatta kitabın neredeyse tamamında canavarın çektirdiği zulümleri görüyoruz. Sırf çektiği acılardan ötürü yaratıcısından intikam almak, ruhunu tatmin etmek uğruna onca masum insanın canına kıyışı... Kitabı özetlemek gerekirse Victor isimli bir gencin yaptığı çalışmalar sonucu parçaları birleştirerek oluşturduğu canavar ve geriye kalan intikam. Gerçekten konu bu kadar. Ben aslında canavara da hak verdim. Bir kere dünyaya geliyorsunuz ve onda da yaratıcınız sizi o kadar çirkin yaratmış ki; yaptığınız iyilikler kötülük gibi görünüyor, herkes sizden korkuyor, görüntünüz yüzünden şiddet görüyorsunuz hatta yaratıcınız bile size 'çirkin yaratık' ya da 'ucube' gibi terimler kullanıyor. Madem beni onlarla eşit yaratmayacaktın, neden var ettin o halde? Kim böylesi bir dışlanmışlıkla yaşayabilir? İnsanların uzağından onların mutluluğunu izleyerek mutlu olmak, gizlice yardım etmek ama dış görünüşü ortaya çıkınca lanetlenmek, şiddet görmek... Canavarı canavar yapan insanlardı. Saf temiz bir zihinle yaratılmış o varlığa canavar muamelesi yapan, canavarlığı öğreten insanların ona gösterdikleri 'canavarca' davranışları sonucu öğrendi bence o canavarlığı. Keşke dış görünüş her şey olmasa. Keşke diyorum Victor canavara bir arkadaş yaratsaydı. Canavarın dediğini yapsaydı bence hikaye çok farklı olurdu. Son sayfada canavarın sevgi ve ilgi istediğini söylediğinde aslında ne kadar samimi olduğunu gördük. Gerçekten ona bir eş gelseydi gerçekten onunla olacak, onun gibi 'çirkin', onu kabullenen bir eşi olsaydı keşke. Belki Victor'un yaşadığı şok da ona bir daha atlatamayacağı kadar ağır geldiğinden ötürü diğer yaratığı var etmeden öldürdü ama bence onca kişinin ölümündense birazcık dişlerini sıksa iyi olurdu. Ayrıca bir bilim insanı olmak istiyordu. Ben Victor'un bilim insanı olabileceğine inanmıyorum. Bir bilim insanı yaptığı buluşu sonucunu düşünerek ve insanlık uğruna faydalı bir şey olarak yapar. Victor sadece kendi hevesi uğruna var etti canavarı. Kitap boyunca Victor'a hak verdiğim sahne sayısı çok azdır. Sanırım sadece sevdiklerini tek tek kaybederkenki samimiyetine inandım. Sondaki çöküşüne inandım. Ama yaratıcılık gibi çok kutsal bir özelliğin varsa bunun öneminin farkında olmalıydın. Victor kesinlikle yaratıcı olamaz. Değineceğim son konu Türk hikayesi. Yazarın Türklerden bahsediş tarzı hoşuma gitmedi. Kitap boyunca birçok farklı yer gezen Victor sürekli samimi ve iyi insanlarla karşılaşırken Türk tüccardan bahsederken onu iki yüzlü yaptı. Şu anda bahsedeceğim şey dönemine uygun olabilir ama şu an okuyunca hoşuma gitmedi. Türklerde İslamiyeti zorunlu göstermiş ve İslamiyette de katı kurallar olduğundan bahsetmiş. Kadınların erkeklerden daha az hakka (özellikle giyinme konusunda) sahip oldukları hakkında saatlerce konuşabilirim çünkü ben de olduğunu düşünüyorum ama yazar sadece bir karakter üzerinden Türkleri her türlü kötü özelliklerde öne çıkarmış. Bu yüzden Safiye ve Felix olayı çok da hoşuma gitmedi dürüst olmak gerekirse. İthaki'den okuduğum Japon klasikleri ve başka bilim kurgu kitapları da vardı ama ilk defa bu kadar yazım hatasıyla karşılaştım. Onun dışında emeği geçen herkese teşekkürler. Güzel bir eserdi.

FrankensteinMary Shelley · İthaki Yayınları · 202114bin okunma

·

94 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Şeyda St. Francis