Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal Bursa cezaevinde Nazım Hikmet ile koğuş arkadaşlığı yapmış ondan etkilenip şiirden düzyazıya geçmiş ve bu anlamda Türk edebiyatının toplumcu gerçekçi çizgisini belirlemiş yazarlarımızdandır. Defalarca kovuşturmaya uğramış yargılanmış siyasi düşünceleri sebebiyle hapis yatmış yasaklara maruz kalmıştır. Buna rağmen 1958 ve 1969 yılında Sait Faik hikaye armağanını ve yine 1969 da TDK öykü ödülünü kazanmıştır. 72.koğuş isimli yapıtını oyunlaştırmıştır ve bu eserle de en iyi oyun yazarı seçilmiştir “Küçük Adam’ı Adana kahvelerinden birinde tanıdım, tesadüfen. Sakallı yüzünü avuçları içine almış, düşünüyordu. Açık mavi gözleri, kıvırcık saçları vardı. Birbirimizi uzun uzun gözden geçirdikten sonra yanıma geldi. Beni birine benzettiğini söyledi. Maksadının konuşma kağıdını açmak olduğunu anlıyordum. Derhal ahbap olduk. Bana hayat macerasını çok sonra ısrarlarım üzerine uzun uzun anlattı. Bunları yazmasını söyledim, güldü. ‘Sen yaz istersen!’ dedi. Coşarak anlattığı şeylerden tuttuğum notlar bir haylidir.” Orhan Kemal’in kitabın önsözünde bahsettiği “Küçük Adam” kitabımızın ana karakteridir. Adana’nın soylu, tanınan, varlıklı bir ailesinde doğmuş, önceleri bolluk, rahatlık içinde yaşarken babasının siyasete girmesiyle tüm hayatı alaşağı olmuştur. Şehir değiştirip düzen tutturamayan aile Beyrut’a göçmüş “Küçük Adam” Beyrut’ta direnmeye, ailesiyle geçinmeye çalışmıştır fakat sefalet yakalarını bir türlü bırakmamıştır. Yaşadığı sefalete babasıyla yaşadığı aile içi mücadeleler ve kavgalar da eklenince Küçük Adam memleketi Adana’ya bir başına geri dönmüş hayatın tüm zorlukları ve güzelliklerini yeniden göğüslemeye çalışmıştır.. Orhan Kemal’in toplumun içinden söküp aldığı bu roman dizisi Anadolu halkının nabzını en derinden tutmaktadır. Cumhuriyetine birlikte değişeni hayat tarzları, mecbur kalınan göçler, değişen demografik yapılar ve bunların sıkıştırdığı geleneksel aileler ile küçük insanların reflekslerini okuduğumuz bu kitap devrimlerle kurulan ülkenin toplumla ne kadar uyumlu olduğunun reçetesi gibidir. Orhan Kemal yoklukta yaşamaya çalışan köylüleri, hayallerinin peşinde koşan gençleri, ırgatlık adı altında sömürülen köylüleri, fabrika dişlileri arasında öğütülen işçi emeğini bu diziye sığdırmıştır. Tüm karanlık içinden aşkı sevgiyi emeği ve direnmeyi de eksik etmeyen ötekileştirilen halkaların Anadolu’da nasıl bir Kardeşleşme içinde var olabildiğini de sayfalarına taşıyan yazar donanımlı bir kitap ortaya koymuştur. Toplumcu gerçekçi edebiyatın tadını veren bu kitap siyasal çekişmeler, göç kavramı, aidiyet, ebeveyn ilişkileri, kuşak çatışması ve aşk gibi kavramları işlerken yaşadığımız toplumun kimlik gelişimini de ortaya dökmüştür.

Baba Evi - Avare YıllarOrhan Kemal · Everest Yayınları · 2020827 okunma

·

161 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Caner S.