Gönderi

Selanik göçmeni bir ailenin çocuğu olarak 1905 yılında doğdu. Selanik’ten aklında kalan en büyük olay büyük teyzesi Emine’nin, çok sevdiği bir arkadaşının oğluna süt annelik yapmış olmasıydı. Cavit Cav ‘Ben teyzemin süt verdiği Mustafa Kemal‘i hayatımda hiç görmedim, hep aileden biri olarak hissettim ama hiç karşılaşamadım’ der. Cavit Cav Aksaray semtinde büyüyor. Göçmen ve yoksul bir ailenin çocuğu. Hep bir bisikleti olsun istiyor. İstanbul surlarının dibinde maydanoz, soğan, sarımsak yetiştirip pazarlarda satarak para kazanıyor. Ve sonunda kullanılmış bir bisiklet satın alıyor. Cavit Cav aynı zamanda çocuk yaştan beri girişimci, Sultanahmet meydanında bisikletini gençlere kiralamaya başlıyor. Kazandığı parayla da bisiklet sayısını artırıyor. Sultanahmet Sanat Mektebinde okurken boş zamanlarında Taksim Topçu Kışlası avlusunda yapılan bisiklet yarışlarını izliyen Cav, ilgi duyduğu bisiklet sporuna başlıyor. Tesadüfen Olimpiyatlar için seçme yapıldığını duyunca hemen katılmaya karar veriyor ve yarışmada birinci oluyor. Olimpiyatlarda milli formayı giyme umuduyla yanıp tutuşan Cavit Cav ile birlikte iki sporcumuz, bisikletin yarışma komitesi tarafından verileceğini sandıklarından 1924 Olimpiyatları için Paris’e bisikletsiz gidiyorlar. Gerçekle yüzleşince oradan bisiklet temin etmeye çalışıyorlar ama ödenekleri olmadığı için muaffak olamıyorlar. Yarışmalara katılamayıp büyük bir hüsran ile geri dönüyorlar. Cavit Cav, Paris dönüşü 1925 yılında, CAV Bisiklet atölyesini kuruyor. Cav, 1928 Amsterdam olimpiyatları öncesinde, zamanın Bisiklet Federasyonu Başkanı Muvaffak Menemencioğlu'nun yardımlarıyla Paris'te gündüzleri bir bisiklet fabrikalarında usta olarak çalışıp, geceleri antreman yaparak Olimpiyatlara hazırlanıyor. Üç sporcu arakadaşıyla birlikte 1928 Amsterdam Olimpiyatları’na Türkiye adına katılıyorlar ama maalesef bir derece alamıyorlar. Cav, bisiklet sporuna aktif olarak 1932 yılına kadar devam eder ve yarıştığı dönemde tüm yarışların birincisidir. 1932'den sonra bisiklet sporuna hoca olarak hizmet eder. 1933-1942 arasında ise Bisiklet ve Motosiklet Federasyon Başkanlığında bulunur. Cav 1928'de Paris'te bisiklet fabrikasındaki çalışması sırasında bilgisini artırır ve dönüşte atölyesini büyüterek çocuk bisikletleri yapmaya başlar. Daha sonra atölyesini İstanbul’dan Ankara’ya taşır. 1934 yılında kızı dünyaya gelince bu kez kızı için bir çocuk arabası yapar. Bu ülkemizde yapılmış ilk çocuk arabasıdır. Ardından Kazım Karabekir Paşa ikiz kızları için de aynı talepte bulununca seri çocuk arabası üretimine başlar. 1940'a kadar Ankara'da çocuk arabası yapar. Sonra gene fabrikasını İstanbul’a taşır. 1941 senesinden sonra çocuk arabası ve çocuk bisikleti üretimine ağırlık verir. Ankara’da bulunduğu dönemde engelli bir çocuğun yardıma ihtiyacı olduğunu görünce Cavit Cav ülkemizin ilk yerli tekerlekli sandalyesini yapıyor. O zamana kadar at arabalarıyla ya da eşeklerle toplanan çöpler için de ilk çöp arabasını üretiyor. İşleri daha da büyütüp fabrikaya dönüştürmek amacıyla 1960’larda tefeciden borç para alır, ama işleri yürütemez ve iflas eder. Sıkıntıdan kendisini içkiye verir. Çok sevdiği karısı ‘Eğer içkiyi bırakmazsan evi terk ederim!’ der ve gider. Cav fabrikasını kapatıp, herşeyini satıp, borçlarını öder, hayata küsüp kimsesizler yurduna taşınır. Ve Cavit Cav 1982’de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde ağır hasta olarak yatmaktadır. Bir gazete haberi okur. Habere göre Tıp Fakültesi öğrencileri Anatomi dersleri için kadavra bulamamaktadırlar. Cavit Cav hasta yatağından vasiyetini yazıyor. “Ben Cavit Cav, göğsünde ay yıldızı taşımış, olimpiyatlara katılan milli atlet, biliyorum artık çok ömrüm kalmadı. Bu yataktan kalkamayacağım. Bedenimi bu ülkenin bilimi aydınlansın, gençler öğrensin diye kadavra olarak bağışlıyorum.” Türkiye’nin ilk kadavra bağışıdır. Bedeni Ankara Tıp Fakültesi Anatomi Bölümünde korunmaktadır. Kaynakça Mehmet SÜME, Selami ÖZSOY - Osmanlı’dan Günümüze Türkiye’de Bisiklet Sporu - Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi • 24 / 2010 Sunay Akın - Geyikli Park (RÜŞTÜ KARACA, "Informadika/ 22.03.2015") EKTE PAYLAŞILAN FOTOĞRAFLAR (Informadika, 22 Mart 2015): 1. 1925 yılı Taksim Stadı'ndaki atletizm pisti. Sağ başta Bisiklet Federasyonu Reisi Muvaffak Menemencioğlu Bey, ortada çizgili formalı ilk pist ve mukavemet yarışlarının birincisi Cavit Cav. 2. Cavit Cav milli forma ile. 3. Cavit Cav 1960'lı yılların başlarında.
·
115 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.