ne kadar az şey vardı
üstelik onlar da imkânsız
ve hepi topu küçük bir parça
yontulmuş...
gövdeden
kök yok orada
ve insan
bir ağaçtır gerçekte. |
Toprak terliyor
ve balçık insanlara,
hayvanlara ve bitkilere dönüşüyor.
İnsanlar birer ağaç
köklerini topraktan koparmış.
Bir ağacın en narin dalları ile
kökleri arasındaki bağdır bu.
Ağaç hisseder
sürgün vereceği yeri
içine doğar bu
kader misali
-ve işte iki ağaç-
iki insan da
uzayda buluşan
gezegenlere benzer
-nereden gelirler
birbirlerinden ayrılıp?
Nereye giderler?
Öyleyse biz de
nereden geliyoruz?
Nasıldı
ağaç kökleri?
Hasta bir varlık olarak
doğdum dünyaya.
Soğuk kar yağdı
köklerimin üzerine
soğuk rüzgâr
tohum stoğumu yokladı
hayatın yakıcı güneşi
parlamıyor
bu filizlenen yeşil yaprağın üzerinde-
ve bu yüzden hayat ağacım
daha baştan ölmüş
-ben, ben erkenden sezdim bunu-
ve bu yüzden tek umudum
dar merdiven oldu
yalnız merdiven
sonunda o beni
hayatın aydınlık penceresine
yaklaştırabilir
benim yerim
güneşi özlüyor
-güneşi talep edecek
gücü var-
çünkü çiçekler açarken
yapraklardır kıvrılacak olan.
Sayfa 56