Mary Shelley'nin yazarlığından ve yapıtlarından etkilenen, buradan aldığı ilhamı çok daha üst bir seviyeye çıkaran yazar Alisdair Gray, İskoçya'nın en önemli edebi kişilerinin başında gelmektedir. Sıradışı kurguları, çok katmanlı metinleri, tükenmeyen hayal gücü ve kuvvetli kalemi onun bana göre öne çıkan yönleri olarak dikkat çekiyor. Yalın bir üslup tercih ettiği metinlerinde, okuyucuyu kurgunun içine çekmeyi seviyor. Kendimizi olayların tam içinde hissediyoruz ve sürükleyicilik eserlerin sonuna kadar devam ediyor. "Zavallılar" adlı romanında da tüm bu anlattıklarım geçerli ve kendini hemen gösteriyor. Viktoryen Devri'ne bakış açısını romanın ana kahramanı Bella üzerinden gösteren Alisdair Gray, eleştirilerini kara mizahtan sonuna dek faydalanarak yapıyor. "Zavallılar"da dönemin katı ve mide bulandırıcı ataerkilliğine yine ana karakteri Bella ile müthiş bir ters köşe yapıyor. Kapitalist sisteme, Sanayi Devrimi'ne, dönemin politik anlayışına yönelik göndermelerde bulunuyor. Feminist özellikleri yoğun olan bir karakteri var Alisdair Gray'in, bunu romanda fazlasıyla anlıyorsunuz. Çünkü metinde kadınların eğitim, tıp, siyaset, din vb pek çok alanda kadınların ön planda olmasına yönelik görüşlerini okuyorsunuz. Bununla da kalmıyor, Bella'yı tıp alanında oldukça ileri bir seviyeye getirerek düşüncelerini kurguya döküyor. Bu açıdan da oldukça beğendim ve Alisdair Gray'i çok tebrik etmek gerekiyor. Beğendiğim diğer bir nokta ise, yazarın Bella karakteriyle "postmodern bir Frankenstein" yaratması oldu. Gray, her şekilde çok iyi bir iş çıkarıyor romanında... Tabii biraz daha uzun olsa, bence alacağımız keyif çok daha artardı. Tüm bunlara ek olarak yazarımız, Zavallılar romanıyla "Whitbread Ödülü"nü ve "Guardian Kurgu Ödülü"nü kazandı. Godwin Baxter, babasından aldığı genlerle yetenekli bir cerrahtır. Bu yeteneğini, tıbbı çeşitli şekillerde ileri götürmek için kullanır. Kadavralar üzerinde, beyne giden elektrik akımıyla ilgili çalışmaları vardır. Bir gün, Glasgow şehrinde Clyde Nehri'ne atlayarak intihar eden hamile bir kadın cesedi Godwin Baxter'a gösterilir. Kadavra üzerindeki incelemelerinde bebeğin henüz ölmediğini keşfeden Godwin, bebeğin beynini genç kadının beynine yerleştirerek kadını hayata döndürür. Bu hayata sıfırdan başlayan alımlı kadına Bella adını verir. Godwin de yaratıcısı olarak Bella Baxter'ın babası konumunda yer alır. Bu yaratımı konusunda ikinci bir görüş isteyen Godwin, Bella'yı doktor arkadaşı Archibald McCandless ile tanıştırır. İlk tanışmanın ardından ikili birbirinin dikkatini çekerken, ikili kısa sürede evlenme kararı alır. Ancak Bella Baxter, hayatı yeniden keşfeden ve sadece zevke önem veren libidosu çok yüksek bir kadındır. McCandless ile nişanlıyken, bir deneme yapmak için aile avukatı Duncan Wedderburn'ü baştan çıkarır. Avukatla kaçmayı tercih eden Bella yıllarca Avrupa turu yaparlarken, Duncan ile istediği tüm zevklerin tadını çıkarır. Bu Avrupa yolculuğunda kendini her yönüyle keşfeder ve dünya görüşü gelişir. Ancak yolun sonuna geldiklerinde genç ve uçarı Bella, kendini Paris'in bir genelevinde bulur. Çift olarak sıfırı tüketmişlerdir ve ayrılırlar. Bella God ile McCandless'ın yanına döner. Böylelikle Archibald ile evlenirler. Bella tıp alanında çalışkanlığını gösterip dünyayı değiştirmeye başlamak ister. Bu noktadan sonra olaylar çok farklı bir noktaya varırken, Godwin'in sağlığındaki bozulma, çifti bir hayli üzer. Buraya kadar Archibald McCandless'ın karısı Bella için yazdığı bu kitaptan anılarını okuruz. Bu bölümün ardından gelen Bella yani Victoria'nın gelecekteki torunlarına yazdığı uzun mektupta ise, okuru hayrete düşüren bir karşıtlık yaşarız. Bu bölümler gerçekten kilit nokta olduğu için, pek anlatamıyorum; sncak okumanızın renkleneceğini size garanti ederim. Ayrıca bu kitabın "Poor Things" adıyla filme uyarlandığını ve bu filmin 2024 yılında Oscar Ödülleri adaylığının bulunduğunu da unutmayın.

ZavallılarAlasdair Gray · İthaki Yayınları · 2024498 okunma

··

212 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Batuhan Babaoğlu