Gönderi

"Daha fazlasına ihtiyacın olduğunu söylemiştin sanki?" diye sordu. "Tanrım, evet." İki parmağını soktu Julia'nın içine ve onun, par- maklarının çevresinde kasıldığını hissetti, ıslaklığı parmaklarını sırılsıklam etmişti. "Şimdi, elimi becer Julia. Kendin mastürbasyon yaparken parmaklarını becerdiğin gibi, benim elimi de becer." "Seni düşünerek mastürbasyon yaptığımı mı dü- şünüyorsun?" "Bunu yaptığını biliyorum güzelim. Yaptığını çok iyi biliyorum. Şimdi, bana nasıl yaıptığını göster, yoksa duracağım," dedi. Clay onun içinde duraksayarak, Julia'nın acayip bir şekilde doldurulmak istemenin nasıl bir şey olduğunu deneyimlemesini sağladı. Sani- yeler içerisinde, Julia tekrar onun parmaklarına doğru haraket etti. "Bu şekilde," dedi, nefes nefese kendisini Clay'in parmaklarına doğru iterken. İki parmağın üzerinde gidip geliyordu. "Bu hafta senden ayrıldığımda par- maklarımı bu şekilde kullandım." "Bana doğruyu söylemenden hoşlanıyorum. Çün- kü bunu yaptığın zaman, seni istediğim şekilde ödül- lendirebiliyorum. Şimdi, parmaklarımı kullanmaya devam et, sen onlara boşalırken hissemek istiyorum," dedi. Julia parmakları ile sevişirken, Clay başparmağı- nı onun şişmiş klitorisine sürttü. Kısa bir süre sonraJulia'nın tüm parmaklarının çevresinde kasıldığını hissetti. Julia, sertçe kendini geriye ittirdi ve onun ismini haykırdı, tüm bedeni Clay'in eline karşı kıvranıyordu. Çıkardığı sesler tüm evde yankılanıyordu ve sonunda, ama çok da kısa sürmeden, Julia yavaşladı. İşte o za- man Julia'nın poposunu dişledi; Julia'dan çıkan ses şaşkınlığın sesiydi. Julia'nın nefesi kesildi. O anda bambaşka bir dünyadaydı, tarımlanabile- cek her türlü hazzın ötesine geçmişti. Clay'in ona ne yaptığının artık sadece hayal meyal farkındaydı. Do- kunuşları onu uyuşturmuştu, bütün bedeni hem güç- süz hem de çok muhteşem hissediyordu. Ve Clay daha onunla işini bitirmemişti. Bitirmeye yaklaşmamıştı bile. Güçlü ve sıkı elleri Julia'nın arkasında dolanırken, Clay bir yandan Julia'nın poposunu öpüyor, bir yan- dan da her yerinin haritasını çıkarıyordu adeta. Julia'nın kalçaları havadaydı, Clay'in dilediği gibi oynaması için. Clay'in ne kadar ileri gideceğinden ve- ya kendisinin ona ne kadar izin verebileceğinden emin değildi. Clay muhtemelen o kadar da ileriye gitmezdi. Dilini poposu boyunca gezdirip, ne tarafa gideceğine karar veremeyerek durakladı. Sonra bacaklarının ara- sına eğilerek dudaklarını ıslaklığına dayadığında, Julia içinin eridiğini inkâr edemezdi.
Sayfa 183
·
105 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.