Gönderi

İçine doğru yayılan sıcaklık akımını oluşturan şeyin onun parmağının baskısı mı, yoksa pürüzsüz objenin yeni ve çılgınca hissi mi olduğunu bilmiyor- du. Ama Clay'in parmağı kıvrımlarının içine doğru inerek içine girdiğine, dışarı biraz daha ıslaklık aktı. "Elime akman çok uzun sürmedi." "Azgınlığımın hızı seni hayal kırıklığına mı uğ- rattı?" "Asla, aksine beni besliyor. Seninle ne kadar ile- ri gidebileceğimi, senin içinden neleri çıkarabilece- ğimi merak etmeme sebep oluyor." "O zaman dene beni," dedi Julia hışırtılı bir ses- le. Sesi de ona karşı hissettiği duygular kadar çıp- laktı. Julia ona aitti, tamamen onundu. Bu son iki ay boyunca hem birbirlerine âşık olmuşlar, hem de daha derin bir zevkin içine gömülerek, birbirlerini tatmin etmek için yeni yollar aramaya başlamışlardı. "İçim- dekileri dışarı çıkar, seninim ben; istediğin kadar oy- nayabilirsin benimle." Clay onun göğüslerine eğildi, kadınlığının üze- rinde duran incileri ayarlarken, bir yandan da gö- ğüslerini becerikli ağzına alıyor, uçlarının daha da sertleşmesini sağlıyordu. Julia'nın gözleri kapalıydı, onun yapacağı bir sonraki şeyin ne olduğunu bilme- den, heyecanla bekliyordu. Bu sırada kadınlığının üzerindeki inciler bir kere daha hareket etti. Bu yep- yeni ve nefis hisle keskin bir nefes aldı. "Daha fazla," diye fısıldadı Clay'in güçlü omuz- larına tutunarak. "Her zaman daha fazlasını istiyorsun," dedi, Clay incileri onun ıslaklığında yeniden gezdirdi. Ju- lia'nın açgözlü vücudu titreyerek cevap verdi. Zih- ni de bir sonraki hamlenin ne olacağının merakıyla bekliyordu. Kolyeyle ne yapacaktı şimdi? Becerikli elleriyle, adeta zevkten içini dışına çıkararak, bu pü- rüzsüz, erotik takı parçasıyla vücudunun ne kadarını inceleyecekti? Hevesle, aç vücuduyla onun bir son- raki hamlesini beklerken, incileri daha fazla hisset- meye başladı. Clay onları iki kat hâlinde bir ilmek yapmıştı ve ıslak, hevesli kadınlığının üzerinde gez- diriyor; her bir inci tanesi en hassas yerini okşuyor- du. Dudaklarından dökülen yüksek sesli bir inleme kabinin içini kapladı ve bu inlemelerin sonu gelecek gibi de değildi. Bazen incilerin teması kısa süreliğine kesiliyor, bazen de sıklaşıyordu, ancak Clay her bir temasın, onun en çok istediği yere denk geldiğinden emin oluyordu. Becerikli dudakları da göğüsleriyle ilgilenmeye ara vermemişti. Julia, zevkin beyaz pi- rıltılar hâlinde kendi içinde dolaştığını gördüğüne yemin edebilirdi. O kadar uyarılmıştı ki, daha fazla dayanabileceğini sanmıyordu. Clay hareketlerine devam etti, incileri bacakları- nın arasına sürttü, sonra kalçaları boyunca gezdirdi ve yeniden, ümitsizce hazzın doruğuna çıkmak iste- yen klitorisine götürdü. Büyük bir uçurumun kena-rında duruyordu, eşikte sendeliyordu Julia adeta, an- cak eşiği geçmesi için ona daha fazla ihtiyacı vardı. "Çok iyi hissediyorum," dedi nefes nefese. "Ama senin parmakların ya da dilin olmadan boşalabilir miyim, bilmiyorum." "Boşalabilirsin, Julia, senin bedenini tanıyorum ben. Nasıl azdığını biliyorum, bu yüzden sadece bu incilerle boşalmanı istiyorum." Clay'in emredici sesi Julia'nın omurgasından aşağı bir ürperti yayılmasına neden oldu. "Bunu yapabileceğini biliyorum," diye fısıldadı Clay. "O zaman onları içime sok," dedi Julia. Söz- cükler tahmin ettiğinden daha hızlı bir şekilde dö- külmüştü dudaklarından. Ama bir şekilde, yaklaştığı bu uçurumdan atlaması gerektiğini biliyor, kendisi- ni aşağı, zevkin karanlığına fırlatmak istiyordu. Bir anda, birkaç incinin içine itildiğini hissetti ve açgöz- lü bir şekilde sürtünmeye başladı. "Aman Tanrım," diye inledi. "Evet, yeniden yap bunu, lütfen Clay. Lütfen, lütfen..." dedi. Bu son lütfen bir ilahiyi andı- rır gibiydi. En sonunda da bu tekrarlama onu, çıldır- tacak kadar farklı bir duygu hortumunun içine soktu. Clay'in parmakları, kadınlığında gezinen incilerin pürüzsüzlüğü, sürtünme, tek incinin klitorisine gide- rek daha da hızlanarak, sarhoş edici bir şekilde temas etmesi... Çok geçmeden bedeni kasılmaya, inleme- leri daha da artmaya başladı.
Sayfa 43
148 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.