Gönderi

Kelebeğin Rüyası
İki genç şairin acılı hikayesi... İki genç şair ne kadar acı çekebilir bilinmez ama onlar acılarını kağıda yansıtmaktan başka bir şey yapmazlar. Bu yüzden onca şiir yazılan kağıtların yüzü karaya bağlamıştır ve hepsi birden fazla çizik barındırır. Şairlerin yara çizikleri kağıtların saf güzelliklerine yansır ve kağıtlar kirlenirken şairlerin isimlerine hayat verir. Aynı Muzaffer Tayip Uslu ve Rüştü Onur'un hayatı gibi. Şairlik yolunda ismini duyurmaya çalışan bu iki veremli dostun hikayesi bir kıza şiir yazmakla başlar. Ellerinde bir şey bulunmamasına rağmen hayallerini iddiaya koyup Suzan adlı kıza kendi şiirlerini beğendirmeye çalışırlar. Şiirlerini yazan şairler Suzan'a şiirlerini vermeye bir türlü fırsat bulamaz çünkü onların veremli olduğunu öğrenen babası kızından uzak durmalarını ister. Bu esnada Suzan'a sevdalanan Muzaffer gizliden gizliye Suzan'la buluşmaya başlar şiiri bahane ederek. Bir süre sonra bu iki gencin şiir yazdıklarını öğrenen Suzan'da edebiyata merak salar. Yinede şiir yazmaya bir türlü cesaret edemez. Şair arkadaşları bu işin her ne kadar basit olduğunu anlatmaya çalışsa bile... Kim bilir belki Suzan gibi nice şiir yazmaya çekinenler ya tam hissedemediklerinden ya da duygularını göstermek istemeyişlerindendir. Sonuçta şiir yazmak her şeyden önce hissetmekten geçer. Muzaffer'den daha şairane adam olan Rüştü (ki Suzan Rüştü'nün şiirini beğenmiştir) ise kendi halinde adamdır. Onun şiir yazmaktan başka  işi yoktur şiirin ondan başka eşi olmadığı gibi. Veremi yüzünden Muzaffer'den daha çok hastane köşelerinde  kalan Rüştü bulduğu her fırsatta bir şeyler yazmaktadır. Onun amacı yazarak o zamanın en bilinen dergilerinden  olan Varlık'ta yer edinmektir. Muzaffer'le ortak olan bu hayalleri kısa zamanda gerçekleşir. Durumu zamanla kötüye giden Rüştü hastane değiştirmek zorunda kalır. Yeni geldiği yerde daktilolarla dolu bir yazarlık atölyesi vardır. Bu durum yazma işini kolaylaştıracağı için Rüştü'yü mutlu eder. Aynı yerde mutlu eden bir diğer şey ise Mediha adlı kızdır. Aynı kaderin yolcusu olan bu iki genç evlenip geriye kalan  hayatlarını sürer. İçinde Behçet Necatigil'inde bulunduran bu yapım kendini pek tanıtamamış aynı zamanda Necatigil'in öğrencisi olan Muzaffer Tayyip Uslu ve Rüştü Onur adlı iki şairin ve eşleri Mediha ve Suzan'ın trajik hikayesini ele almaktadır. Edebiyata ilginiz varsa bu yapıtında ilginizi çekeceğinden emin olabilirsiniz. İyi Seyirler...🦋
Anka
Anka
·
28 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.