Gönderi

282 syf.
·
Not rated
Spoiler uyarısı!
Paralel evren teorisine inanır mısınız? İnanmıyorsanız bile bu kitaptan sonra kendinizi sorgulamanız çok olası. Hayal edin: doğduğunuz andan itibaren bir seçim furyasının içine düşüyorsunuz. Aslında kimseye dokunmadan düz bir çizgide ilerliyor zannettiğiniz hayatınız, birçok insana dokunuyor. Ve yaptığınız her seçim kök yaşamınızda bir dal oluşturuyor. Böylece hayatınız "Ya bunun yerine şu seçimi yapmış olsaydım?" dediğiniz bir sürü paralel evrene dönüşüyor. "Ya o bölüm yerine şunu tercih etseydim? Ya şu teklife evet deseydim..." Kitapta da kendini gerçekleştirememe duygusu yüzünden kapana kısılmış, geçmişe dair pişmanlıkları sırtında yük olmuş ve artık kimsenin ona ihtiyacı kalmadığını düşünen Nora'nın hayatını okuyoruz. Nora hayatında yaşadığı acı kayıplarla yüzleşemediği ve artık onu hayatta tutan hiçbir şeyin kalmadığına inandığı an, öldüğünde çok huzurlu görünen kedisi gibi ölüme teslim olmaya karar veriyor. Ama beklenmedik bir şekilde kendini bir kütüphanede buluyor. Kütüphanede sonsuz kitap var. Bu kitaplar, yapacağı farklı seçimlerin oluşturduğu sonsuz dallar aslında. Ve Nora bu kütüphanede gerçekten istediği hayatı aramaya başlıyor. Bu kütüphane sayesinde Nora geçmişte verdiği ve pişman olduğu kararları değiştirmeye ve sonsuz paralel evreni keşfetmeye başlıyor. Keşfettikçe pişmanlıklarının kendisiyle alakalı olmadığını. Hayatına başlarının istekleriyle yön verdiği her an nasıl da kaybolduğunu, sevgisizliğin ne denli acıttığını, aslında en büyük yoksunluğun sevgi olduğunu anlıyor. Girdiği her hayatta çoktan bir şeyler başarmış ve çevre kazanmış halde buluyor kendini. Kısacası girdiği her hayatta bir yabancı, neler olduğunu anlamaya ve uyum sağlamaya çalışan bir casus. Yaşadığı her hayatta sevmediği onu üzen seyler mutlaka var. Her hayal kırıklığında yeniden kütüphaneye gidiyor tekrar denemek için yeni bir seçim yapıyor. Bir sürü paralel evreni denedikten sonra ancak anlıyor: Mesele çoktan yazılmış bir kitabın içinde mutlu olmak değil, mesele kendi yazdığın kitaba istediğin şekilde yön verebilmek. Mesele: mutluluk ve acının iç içe olduğunu, nereye gidersek gidelim ve ne kadar kaçarsak kaçalım kök yaşamımızın bizimle geldiğini ve eğer ortada bir sorun varsa çözmek için kökten başlamamız gerektiğini bilmek Tam da kendimi sıkışmış, her şeyi erteleyen belki de başka bir hayatı düşleyen bir konumda hissettiğim anda bu kitap bana ilaç gibi geldi. Deneyimlemeden bilemeyiz, belki de gerçekten sonsuz paralel evrenimiz var. Belki şu an paralel evrendeki ben bir gezgindir ve Hindistan'da sokak lezzetlerini tadıyordur. Bunu düşünmek kolay ve eğlenceli. Ama düşünmemiz gereken şey şu: bir kökümüz var ve bu kökü en iyi biz biliyoruz düzeltmek de mahvetmek de bizim elimizde yani. Mekanları değil düşünceleri ve hayatımızı değiştirmeye başlamamız gereken noktadayız. O zaman bu inceleme hepimiz için bir işaret fişeği olsun. Unutmayalım hayatı anlamak zorunda değiliz, yaşasak yeter!
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202156k okunma
·
116 views
Tuğba Poslu okurunun profil resmi
Bu inceleme de bana şifa olarak geldi 🖤
Aliye Sude Dere okurunun profil resmi
Ehehehehe çok sevindimmm 💖
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.